Güncel Haberler

Analiz: Dünya Kupası Elemeleri Öncesi Milli Takımı Mercek Altına Alalım

2023 FIBA Dünya Kupası elemelerinde A Milli Takımımız iki tane ciddi sınava çıkacak ki burada alacağı sonuçlar gruptaki kaderini belirleyecek.

Koç Ataman yönetiminde önce elemelerde sonra da EuroBasket’de iddialı olan milli takımımızın geçirdiği hzırlık dönemine, bireysel performanslara ve artılarımıza-eksilerimize gelin birlikte göz atalım.

Öncelikle koç Ataman’ın göreve gelmesi ve NBA oyuncularımızın kadroya dahil olmasıyla hücumda etkili, tempolu ve verimli oynayan bir takım olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Son şampiyon Slovenya’ya 103 ve savunması ile öne çıkan turnuvanın favorilerinden biri konumundaki Yunanistan’a 80 sayı göndermeyi başarmıştık. NBA’de kendisini kanıtlamış olan Cedi, Sixers’da skorer oyunu ile, özellikle dış şutları ile adından sıkça söz ettiren Furkan liderliğinde elit bir kanat rotasyonumuz var. Bu iki ismin yarı sahada da topla yaratabilmesi ve pasör özelliklerinin olması çok önemli. Pota altında ise Alperen gerçekten olgun bir basketbol oyuyor, onu izlerken çoğu zaman 18 yaşında olduğunu unutuyoruz! Özellikle sırtı dönük tehditinin bulunması rakip savunmaları zorlarkan bize de hücumda saha yerleşimi açısından büyük avantaj sağlıyor ki Sertaç da hem orta mesafe hem de dış şut tehditine sahip bir uzun olduğu için Alperen ile birlikte sahada yer alabiliyorlar. Özetle hücumda akıcı, tempolu, tam sahada etkili ve yarı sahada yaratıcı bir performans sergilediğimizi, göze hoş gelen bir basketbol ortaya koyduğumuz bir gerçek.

Gelelim hazırlık dönemine baktığımızda önemli eksilerimize… Canımızı sıkan ilk konu çember savunmasıydı kuşkusuz! Polonya,Ukrayna, Gürcistan gibi bizim sikletimizde olmayan rakiplere karşı bile boyalı alan savunmasında ciddi sorunlar yaşadık. Alperen zaten bu anlamda henüz ham bir uzun. Sertaç da maalesef Efes günlerinden uzak bir görüntü veriyor, Barça ona pek yaramamış. Zamanlama, konsantrasyon ve blok tehditi konusunda hep sorunlar yaşadı, o sahadayken pota altımızı yumuşak kaldı ki 5 numarada Ömer Faruk’un da gelmemesiyle fazla alternatifimiz yok. Alperen’i buraya çekip 4 numarada Ercan ve Sadık Emir artı zaman zaman Metecan ve Yiğitcan kullanabilir ama elbette bu oyuncuların da savunma ile öne çıkan isimler olmadıklarını biliyoruz… Dolayısıyla Sertaç ve Alperen’den savunmada olabilecek en yüksek verimi almamız gerekecek. Gelelim oyun kurucu konusuna. Hazırlık döneminin büyük bir bölümünde Larkin’den faydalanamadık. Açıkçası süre almaya başladığı Atina’daki maçlarda da maalesef hiç iyi sinyaller vermedi, hazır görünmedi. Elbette onun kendisini bulduğunda direkt maçın sonucuna etki edebilen bir isim olduğu Efes’in üst üste kazandığı iki Euroleague kupasında net olarak görmüştük ama önünde ritmini bulmak için kısa bir süre var. Hem skora katkı vererek Furkan ile Cedi’nin omuzlarındaki yükü azaltmalı hem de organizasyon konusunda gerektiğinde takımı derleyip toplamalı. Çünkü hazırlık döneminde gördük ki Buğrahan, Doğuş, Şehmus gibi isimler maalesef organizasyon becerisi anlamında bekleneni veremiyorlar. Bu nedenle de koç Ataman çoğunlukla alternatif oyun kurucu olarak Furkan’ı kullandı. Evet Furkan bu görevi sınırlı dakikalarda layıkıyla yapabilecek özelliklere sahip ama bu nedenle skorer kimliğinden faydalanamadığımız anlar da olduğunun altını çizelim…

Özetleyecek olursak… Koç Ataman’ın elinde Larkin, Furkan, Cedi, Alperen, Sertaç’dan oluşan madalya seviyesinde olan elit bir beş ve onları tamamlayacak Ercan, Melih, Sadık Emir, Onuralp, Metecan gibi değerli görev adamları da var. Dolayısyla kağıt üstünde madalya yolunda savaşak, hedefe ulaşacak her parça var elimizde ki koç Ataman’ın da elindeki silahları ne kadar iyi kullanabildiğini, onları nasıl yükseltebildiğini biliyoruz. Ancak şu bir gerçek ki Sertaç ve Alperen’in savunmadaki, Larkin’in ise hücumdaki performanslarını bir değil bir kaç kademe yukarı çıkarmaları şart… Bu 3 ismin hazırlık dönemindkei performansları ile hedeflere ulaşmamız mümkün değil!

Paylaşmak heyecan verir;

Yakında yorum bölümümüz aktif olacaktır.

Hakkında Fersu Yahyabeyoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 7 yaşında Çukurova alt yapısında tanıştığım basketbol, ilerleyen yaşlarda bende bir tutku haline geldi. Yerel liglerde 11 yıl boyunca lisanslı basketbol oynadıktan sonra üniversite yıllarımda da amatör olarak oyuncu gözlemciliği yapmaya başladım. Sonrasında Türkiye'nin önde gelen basketbol portallarında köşe yazarlığı yaparak yola devam ettim ve çeşitli yerli artı ulusal tv/radyo kanallarında yorumculuk yapmaya devam ediyorum.

Mutlaka bakın

FIBA Dünya Sıralaması: ABD Yeniden Zirvede ve Maalesef Türkiye İlk 20 Sıranın Dışında…

2023 Dünya Kupası’nın sona ermesinin ardından FIBA da Dünya Sıralaması’nı turnuvada alınan sonuçlara göre güncelledi. …