Fenerbahçe Genel Menajeri Maurizio Gherardini, Hürriyet’e özel açıklamalarda bulundu.
İtalyan basketbol insanı; Obradovic’i, gençlere tavsiyelerini, hayatın ve basketbolun kendisi için manasını anlattı. Sözlerinden satır başları şöyle oldu:
Geriye bakınca, “Şimdiki tecrübemle genç Maurizio’ya şunu söylerdim” dediğiniz bir konu var mı?
Hayattaki en kötü şey, pişmanlıklar ve keşkelerdir. Geriye bakmayı hiç sevmedim. Daima ileriyi düşündüm ve basketbolun bana getirdiği ayrıcalığın tadını çıkardım.
Peki sizin için hayatın ve basketbolun anlamı nedir?
Hayatım boyunca daima en önemli ve heyecan verici olayın şu olduğuna inandım; yaşam meydan okumalardan ibarettir. Basketbolda da her zaman günlük ve daha uzun vadeli meydan okumalar var. Basketbol, 38 yıldır benim için yaptıklarımla tutkumu ortaya koyabileceğim bir alan… Çok şanslı ve ayrıcalıklı hissediyorum kendimi… Genç insanlarla tecrübelerimi paylaşabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Ama hangi alanda olursa olsun, kendi meydan okumanıza hazır olmalısınız. Bu, başarının tek yoludur…
Yıllardır Obradovic’le berabersiniz. O, ‘özel biri’ mi?
Zelimir kesinlikle, ‘özel biri’… Benzersiz bir karakter, tutkusu çok büyük… Obradovic 7/24 basketbolla yaşayan biri… Kendini 7/24 geliştirmeye çalışıyor. Bu oyun onun her şeyi…
Gençlere nasıl yol gösterdiğini görmeniz gerek… Yalnızca yarışmak, kupalar değil, öğretmek onun işi… Bu her iş için geçerli; içinizdeki tutkuyu yüzde 100 oranında hissetmiyorsanız, başka bir işe geçmelisiniz. Zelimir öğrenmeye ve öğretmeye aşık… Tutkusunu ilk günkü gibi taze tutabiliyor.
‘ONU BİR DE İDMANDA GÖRÜN’
Daima Zelimir’in başarısını tamamlayan tek büyük bir şey olduğunu gördüm; Tutkuyu hissetmek, ateşi hissetmek… Maçlarda herkes görüyor ama bir de gelip onu idmanlarda görün! Ne kadar özel olduğunu o zaman anlarsınız.
‘GENÇLERE GÜVENMEK ÖNEMLİ’
Gençler, süre almayı hak edebilecek kadar çok çalışır ve baskı altında oynamayı öğrenirlerse gelişirler. En büyük düşmanları, henüz tam oyuncu olmadan, “Ben oldum” düşüncesine kapılmaları ve “Çok maaşı hak ediyorum” demeleridir.
Onlara güvenmek önemli ama hazır olmadıkları rekabetlere sokmamak daha önemli… Bir sporcu, baskıya hazırsa ona daha çok forma verilmeli. O zaman gelişir…