Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 8. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes, Sinan Erdem’de FC Barcelona‘yı konuk edecek.
17 Kasım Perşembe günü saat 20:30’da başlayacak ve S Sport ekranlarından yayınlanacak olan bu önemli karşılaşmanın önizlemesini gelin birlikte hazırlayalım. Keyifli okumalar.
Micic-Clyburn İkilisine Takım Desteği
Anadolu Efes, Larkin’in yokluğunda şuana kadar oynadığı maçlarda hücumda sorun yaşamadı. Ortalama 82.1 sayı üreten temsilcimizde yükü çeken iki isim oldu; Micic-Clyburn ikilisi maç başına toplamda 38.7 sayı ürettiler! İstatistiksel anlamda iyi gibi görünse de modern basketbolda hücum etkinliğinizin bu şekilde iki oyuncuya kalması sıkıntılı bir durum. Nitekim Efes maç başına sadece 15.3 asist yapıyor ve bu alanda ligin en kötü 5. takımı konumunda. Hanelerine artı olarak yazacağımız konu ise topun değerini çok iyi biliyor olmaları, ligin en iyi ikicni takımı konumundalar top kaybı konusunda. Topun değerini bilmek elbette yine önemli olacak ama asıl kritik konu Barça gibi komple bir savunmaya sahip, rakiplere sadece 73.4 sayı izni veren, bu alanda ligin en iyi ikincisi konumudaki bir takıma karşı Micic-Clyburn ikilisinin yanına alternatif üreticler bulmamız, yükü dağıtırken, asist rakamlarımızı yukarı çekip pas trafiğini arttırmamız şart. Bu alanda da olağn şüpheliler Beaubois, Taylor ve Bryant olacak.
Topa Baskı
Barça savunmasıyla öne çıkan ve rakiplerini 75 sayının altında tutarak başarıyı yakalayan bir takım. Hücum performansları üst seviyede değil, zaten maç başına ğüretebildikleri 77.4 sayın ile ligde 13. sırada yer alıyorlar. Ama asist ortalamaları çok iyi seviyede, maç başına 18.9 sayı pası ile bu alanda 7. sıradalar. Efes ise maalesef savunma ve topa baskı konusunda zayıf bir takım, rakiplere maç başına sadece 10.4 top kaybı yaptırabiliyorlar ki bu alanda en kötü takım konumundalar Euroleague’de. Özellikle Satoransky gibi bir maestroya sahip olan Barça karşısında onun ve diğer kısalar üzerinde yapacağımız baskının şiddeti ve sürdürülebilirliği direkt olarak sonuca etki edecek. Zaten hücumda düşük tempoda oynayan Barça karşısında guardların pas trafiğini sınırlayabilirsek bir adım öne geçeriz. Tabi elbette bunu yaparken Higgins’in birebirlerini ve Laprovittola’nın öldürücü üçlüklerini de unutmamak gerekli. Onları düzen dışına çıkarıp top kayıplarına zorlamalı, bu sayede de alıştıkları temponun aksine sürekli tam sahada koşarak bizi uyutmalarına izin vermemeliyiz. Bunun anahtarı da savunmada yapacağımız topa baskı olacak.
Ribaundlar
Efes, Euroleague’in en iyi savunma ribaundu alan takımlarından birisi. Maç başına 25.4 ile bu alanda 3. sırada temsilcimiz. Barça gibi hücum ribaundlarında dominant olmayan bir takım karşısında bu alanda üstünlük kurmamız, sağlam çekeceğimiz her savunma ribaundu tempoyu bizim kontrol etmemiz adına çok ama çok kritik olacak. Bu sayede açık alanda daha fazla koşarak Barça’nın sert ve disiplinli takım savunmasını gafil avlayabilir, hızlı hücumları ve geçiş hücumlarını daha verimli kullanabiliriz. Micic ve Clyburn’ün birebirlerini Barça savunması yerleşmeden aktive edebilmemiz adına ribaundlar, özellikle savunma ribaundları her şeyin başlangıcı olacak. Zizic, Pleiss ve Dunston elbette öne çıkan isimler bu konuda ama artık Polonara ile M’Baye’nin de silkelenip kendilerine gelme zamanları geldi de geçiyor. Tamam hücumda henüz ritmlerini bulamamış olabilirler ama en azından ribaundlar konusunda onlardan bu maçta hatrı sayılır bir katkı almamız gerekiyor.
