Güncel Haberler

MAÇ ÖNÜ ANALİZİ: Olimpia Milano – Anadolu Efes

Turkish Airlines Euroleague‘de normal sezonun son haftası olan 34. hafta geldi çattı.

Bir tarafta son 4 maçından 3 tanesini kaybetmiş olan ama buna rağmen bu maçı kazanması durumunda ilk 4 sırada yer alarak play-off’larda ev sahibi avantajını kapacak olan Olimpia Milano, diğer tarafta son 12 maçından 11 tanesini kazanmış, istim üstünde olan ve 3.sıradaki yerini garantilemiş olan Anadolu Efes var. Milano bu maçı kaybederse, diğer sonuçlara göre 6. sırada yer alabilir ve play-off’da da temsilcimizle eşleşebilirler. Dolayısıyla bir play-off provası da izleyeceğimizi söyleyebiliriz. Gelin bu zorlu maçta temsilcimizin galibiyete nasıl ulaşabileceiğini birlikte mercek altına alalım. Keyifli okumalar.

Düello: Punter vs Larkin

Sezon boyunda koç Messina’nın sahada, özellikle hücum tarafında en güvendiği isimlerden biri hatta zaman zaman Rodriguez ve Delaney’den fazla güvendiği bir isim vardı, o isim kuşkusuz Kevin Punter‘di. Yıldız skorer zaman zaman dış şutlarına fazla güvenip verimini düşürmüş olsa da son haftalarda kaybedilen maçlarda dahi ayakta kalana sayılı isimlerden biriydi. 14.9 sayı ortalamasıyla oynuyor ama Milano’nun patlayıcı gücü konumunda. Delaney’nin bu maçta dönüyor olması onun organizasyon konusundaki yükünü daha da hafifletecektir ve sadece atmaya konsantre olabilecek. Anadolu Efes cephesinde ise alev almış bir Shane Larkin var. Milli yıldızımız sezona geç giriş yaptı, geç ritim tuttu ama tam da zamanında kendisine geldi. Temsilcimizin son 12 maçtan 11 tanesini kazanmasında aslan payı Micic ile beraber onundu tartışmasız. Sürati, deliciliği ve mesafe tanımayan üçlükleriyle bu maçta da Milano savunmasının en çok canını sıkacak isim olacak kuşkusuz. İki skorer belki birbirlerini tutmayacaklar ama onların düellosu maçın kritik anlarında hangi takımın bir adım öne geçeceğini net olarak belirleyecek.

Üçlükler

Ligin iki keskin nişancı takımının karşılaşmasını izleyeceğiz. Milano yüzde 41.3 ile 3 sayı çizgisi gerisinden ligin en isabetli atan 2. takımı konumundayken, temsilcimiz ise bu alanda yüzde 39.7 ile 4. sırada yer alıyor. Dolayısıyla iki takım da birbirlerinin dış oyuncularını, ceza atıcılarını iyi savunmak, adam değişmelerde rotasyonu son pasa kadar tamamlamak zorunda. Temsilcimiz adına burada kritik olan nokta Milano’nun aynı zamanda ligin en az asist yapan 3. takımı olması. Onları hücumda daha fazla kalmaya zorlarsak birebirler üzerinden üretmeye çalışıyor ve bu da verimliliklerini düşürüyor. Yani kısalara baskı yapıp onları pasa zorlamak, birebirlerde çabuk yenilmemek onların 3 sayı yüzdesini de otomatikmen aşağı çekecektir. Temsilcimiz ise özellikle Larkin, Micic, Simon birlikte oyundayken her zamanki gibi üçgeni kurup gerektiğinde Moerman ve Singleton gibi 4 numaralardan da ceza üçlüğü katkısı almayı bilen bir takım, bu maçta da ihtiyacımız olan x-faktörlerden biri bu olacak. Özetle savunma anlamında da hücum anlamında da üçlükler belirleyici faktörlerden biri olacak galibiyet yolunda.

80 Baremi ve Pota Altı Üretimi

Temsilcimiz adına 80 baremi çok değerli. Lacivert beyazlılar bu sezon 80 sayının üstünde ürettikleri 19 maçı da kayıpsız geçtiler ve zaten 84.3 sayı ortalamasıyla da ligin en skorer takımmı konumundalar. Hücumda gelen bu başarının asıl nedeni iç dış dengesi. Koç Ataman’ın öğrencileri Simon, Micic, Beaubois, Larkin, Moerman gibi şutörlerle dışarıdan etkili oldukları gibi boyalı alanda da çok efektifler, yüzde 57.1 ile ligin 2 sayılık yüzdesindeki en iyi 3. takımı konumundalar. Özellikle son maçlarda Sertaç Şanlı‘nın da devreye girmesiyle hücumda rahatlayan, Dunston ve Pleiss’ın omuzlarına binen yükü büyük ölçüde hafifleten temsilcimiz büyük olasılıkla Hines’dan faydalanamayacak Milano karşısında boyalı alandaki skor üretimine devam etmeli, bu şekilde hücumdaki ritmimizi bulup, Milano savunmasının kısalarımıza baskı yapmasını engelleyip 80 baremini daha kolay geçebiliriz.

Paylaşmak heyecan verir;

Yakında yorum bölümümüz aktif olacaktır.

Hakkında Fersu Yahyabeyoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 7 yaşında Çukurova alt yapısında tanıştığım basketbol, ilerleyen yaşlarda bende bir tutku haline geldi. Yerel liglerde 11 yıl boyunca lisanslı basketbol oynadıktan sonra üniversite yıllarımda da amatör olarak oyuncu gözlemciliği yapmaya başladım. Sonrasında Türkiye'nin önde gelen basketbol portallarında köşe yazarlığı yaparak yola devam ettim ve çeşitli yerli artı ulusal tv/radyo kanallarında yorumculuk yapmaya devam ediyorum.

Mutlaka bakın

Real, Kaunas Deplasmanından Deck’in Son Saniye Basketiyle Galibiyet Çıkardı

Turkish Airlines Euroleague 34. ve son hafta mücadelesinde Real Madrid, konuk olduğu Zalgiris Kaunas‘ı Deck’in …