Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 2. haftasında artık klasikleşen Yunan derbisini izleyeceğiz.
Pandemi nedeniyle seyircisiz oynanacak maçta Panathinaikos, ezeli rakibi Olympiakos‘u OAKA’da konuk edecek. Ben de bu bu özel derbinin maç önü analizlerini sizler için yapacağım.
Panathinaikos’un Galibiyet Reçetesi
Koç Vovoras yönetiminde yeni bir kadro kuran Panathinaikos, ilk haftada Khimki deplasmanında sergilediği performansla beklentilerin üstünde bir sezon geçirebileceğinin sinyallerini verdi. Özellikle savunmada dirençleri ve geri düşmelerine rağmen maçta kopmayarak mücadeleye devam etmeleri kritikti.
Zorlu derbide onlar adına önemli noktalardan biri guard rotasyonundan alacakları katkı olacak. Özellikle 1 numarada neler yapacakları merakla bekleniyor. Çünkü Jackson’ın sakatlığı devam ediyor, Sykes takıma yeni katıldı ve çok az antrenman yapabildi, Sant-Roos ise sakatlığı nedeniyle hem antrenman hem de maç eksikliği yaşayacak büyük olasılıkla. Nemanja Nedovic ve genç Bochoridis’in burada organizasyona katkı vermeleri burada kritik olacak ki Sırp guardın 2 numrada Foster’a da skor bulma konusunda destek vermesi şart olacak. Ayrıca ezeli rakiplerinin elinde Sloukas ve Spanoulis gibi iki maestro olduğunu düşündüğümüzde özellikle Sant-Roos’un savunmada fazla mesai yapması, onları olabildiğince bozması gerekecek ki zaten üretimde sorun yaşayan Olympiakos’u bu şekilde iyice zorlayacaklardır.
Yeşiller adına bir diğer önemli faktör de kaptan Ioannis Papapetrou‘nun özellikle hücumda işin içinde ne kadar olacağı, ne kadar skor katkısı vereceği olacak. İlk maçta Khimki karşısında çok yönlü oyunu ile takımının skor yükünü çeken Yunan forvet, hem güçlü fiziği ile rakiplerini alçak postta sırtına alabilen hem dış şut isabeti bulabilen hem de sol omzunu koyarak yaptığı güçlü penetrelerle sonuca gidebilen bir isim. Ancak karşısında McKissic ve Papanikolaou gibi çok sert forvetler olacak. Dolayısıyla üretimde ne yapacağı kadar savunmada da özellikle McKissic’i oyuna fazla sokmaması önemli olacak.
Tıpkı Khimki maçında olduğu gibi hücum ribaundları Panathinaikos’un silahlarından biri olacak. Bentil, Mitoglou, Kaselakis, Auguste ve sakatlıktan dönen White enerjileri ile ribaundlar konusundaki katkıları ile öne çıkan isimler zaten. Aslında Martin ile Ellis’i bir kenara bırakırsak karşılarında bu anlamda çok sert bir takım olmayacak. Hücum ribaundları ile beraber Papagiannis’in dev fizğini de iyi kullanarak alçak postta üretimi verimli hale getirmeleri şart olacak galibiyet yolunda.
Olympiakos’un Galibiyet Reçetesi
Kırmızılar koç Bartzokas ile yola devam ederken yaz döneminde kadrolarını istedikleri gibi güçlendiremeyen takımlardan biri oldu. Spnaoulis, Papanikoloau, Printezis’in üçlüsünün de artık ilerleyen yaşları ile eski günlerinden uzak olduklarını düşündüğümüzde bu sezon için Yunan ekibinin hedeflerinin pek de yüksek olmadığını söyleyebiliriz rahatlıkla…
Olympiakos’un bu maçta pozisyon gereği belki de tek üstün olacağı yer oyun kurucular olacak. Sakatlıkların da etkisiyle rakibin guard rotasyonu hem dar hem de hazır değil. Buna karşın koç Bartzokas’ın elinde Kostas Sloukas gibi çok değerli bir silah var. Yunan oyun kurucu sezona tam olarak istediği gibi başlayamamış olsa da özellikle organizasyon becerisi ve gerektiği zaman sazı eline alarak hem üçlükleri hem de penetreleri ile skor katkısı vermesiyle bu takımın en güvendiği skor opsiyonlarından biri. Fakat yarı sahada bu kadar durağan oynayan bir takımda onun da verimi düşüyor, takım arkadaşlarının ona ayak uydurup set tempolarını yükseltmeleri gerekecek. Martin ve Ellis’in bu maçta onun paslarıyla daha verimli olacağını düşünüyorum. Diğer taraftan eski günlerinden uzak bir durumda olsa da Kill Bill halen çok önemli bir parça takımda, söylemeye gerek yok. Ama Sloukas ile birlikte oynamaları kolay değil, bu nedenle kenardan geldiği anlarda derbide katkı vermesi şart. Zaten kısıtlı skor potansiyeli olan Olympiakos’un ondan çift haneli skor katkısı olması çok önemli.
Kırmızılar’ın galibiyet reçetesindeki bir diğer önemli nokta ise pota altında neler yapacakları olacak. Yeşillerin ilk maçta boyalı alanı ne kadar iyi kullandıklarını, özellikle hücum ribaundlarında ne kadar etkili olduklarını biliyoruz. Bu nedenle bu maçta Printezis’i mutlaka 4 numaradaki skor üretimi konusunda devreye sokmaları gerekiyor. Diğer taraftan Hassan Martin‘in tıpkı Zalgiris karşısında olduğu gibi üretken bir oyun sergilemesi gerekiyor. Spanoulis ve Sloukas gibi iki tecrübeli organizastörün varlığında özellikle ikili oyunlarda Martin’in skor katkısı vermesi şart. Ayrıca rakibin geniş uzun rotasyonuna karşı Ellis ile beraber savunma ribaundlarına konsantre olup ekstra savaşmaları, dengeyi korumaları gerekiyor. Maçın anahtarlarından biri bu olacak kuşkusuz.
Son ama belki de en önemli faktör ise takım savunması olacak. Gerek hazırlık bölümünde gerekse ilk maçta bu yönlerini gösterdiler. Kısalara Jenkins, Papanikolaou, McKissic ile zor anlar yaşattıkları gibi pota altında da Jean-Charles, Ellis, Martin üçlüsünün artletizmi ve enerjisiyle rakiplerin skor üretimini sınırlamayı başarıyorlar. Hücumda henüz istenen seviyede olmadıklarını, kısır kaldıklarını düşündüğümüzde Panathinaikos gibi diri ve hazır bir takım karşısında kazanmak istiyorlarsa savunmadaki dirençlerini, sertliklerini mutlaka en üst seviyede ortaya koymaları, 40 dakikaya yayarken her pozisyonda da istikrarı korumalılar.
