Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Basketbol adına zaman zaman keyifli anlar yaşamış olsak da genelde finansal problemlerle kalitesi düşen bir sezonu geride bıraktık artık Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi‘nde. Finalin adı da herkesin tahmin ettiği üzere Anadolu Efes – Fenerbahçe Beko oldu. Euroleague yarı finalinde de karşı karşıya gelen basketbolumuzun iki lokomotif kulübü şimdi kupa için karşı karşıya gelecek ve 4 galibiyete ulaşan sezonu şampiyon olarak tamamlamış olacak. Gelin birlikte bu nefes kesecek seriyi detaylıca analiz edelim.
Ev Sahibi Avantajı
Normal sezonu lider bitiren Anadolu Efes final serisinde ev sahibi avantajına sahip olacak yani ilk 2 maç ve gerekirse 5 ve 7.maçlar da Sinan Erdem’de oynanacak. Lacivert beyazlılar sezon boyunca Sinan Erdem’i tam anlamıyla bir kaleye dönüştürdüler ve 2019 yılı boyunca hem Euroleague hem de BSL’de onları evlerinde sadece CSKA Moskova ve Barcelona yenebilmişlerdi. Bu süreçte 3 Mart’ta Fenerbahçe’yi de 67-65 yenmişlerdi BSL fikstüründeki karşılaşmada. Yarı final serisinde de Galatasaray’ı 82-77 ve 80-68’lik skorlarla geçmişlerdi Sinan Erdem’de. Özetle bu sezon Anadolu Efes’in başarısında hep söylendiği gibi Efes Pilsen ruhunun geri gelmesinin yani taraftarların payıu büyüktü. Bu seride de gerek koç Ataman’ın gerekse oyuncuların en büyük avantajları olacak Sinan Erdem. Ancak şunu da unutmamak lazım, Fenerbahçe taraftarı da sayıları sınırlı olmasına rağmen takımlarını yanlız bırakmayacaklardır.
Sakatlıklar
Fenerbahçe Beko’nun bu sezon yaşadığı belki de en büyük problemdi sakatlıklar. Son yıllarda hiç olmadığı kadar sakatlık sorunları ile boğuştular. Bu konuda bir çok etken vardı, koç Obradovic’in bazı oyuncuların dakikalarına fazla yüklenmesi, yerli rotasyonundaki isimleri daha geç kullanmaya başlaması, sağlık ekibinin başarısızlığı ve yoğun fikstürde artık yaşları da ilerleyen oyuncuların kendilerine iyi bakmaması… Sebepleri ne olursa olsun sarı lacivertlilerde Ennis ile Lauvergne kesin olarak sezonu kapattılar. Vesely, Green ve Datome’nin de en azından serinin ilk 2 maçında oynaması beklenmiyor. Özellikle Vesely ve Lauvergne’nin olmadığı bir Fenerbahçe pota altında sadece Ahmet ve Melli ile çok zorlanıyor ki bunu Tofaş serisinde de gördük, serinin son iki maçında dar rotasyonla iyice yorulan sarı lacivertliler tam anlamıyla ecel terleri döktüler Tofaş karşısında.
Yerli Rotasyonu
Kağıt üstünde iki takımın da artıları var birbirlerine karşı ancak şu bir gerçek ki koç Obradovic sakatlıklardan önce daha az kullandığı yerli oyunculara sezonun son bölümlerinde daha fazla süre vermeye başladı ve özellikle Sinan ile Ahmet’in katkıları oldukça olumluydu. Böylelikle Melih dışında iki bench alternatifi daha yarattılar. Anadolu Efes cephesinde ise sezon boyunca Doğuş dışında istikrarlı katkı verebilen bir isim olmadı yerli rotasyonunda. Sertaç beklentilerin altında kalırken Buğrahan ise henüz bu seviyeler için tecrübe kazanmış değil, istikrarı yok. Sakatlıklar boğuşan Metecan ise yeni yeni ritm bulmaya çalışıyor, savunma ve ribaundlar konusunda onun desteğine çok ihtiyaçları olacak bu seride. Özetle koç Ataman sezon boyunca pek güvenmedi yerli rotasyonuna ve genelde onların performanslarından sürekli şikayet etti özellikle BSL maçlarında. Şimdi onların önünde bir fırsat daha var, bu seride özellikle Doğuş, Buğrahan ve Sertaç beklediklerinden fazla süre alabilirler, bakalım Melih, Sinan, Ahmet karşısında nasıl bir performans sergileyecekler. Zaten bu sorunun cevabı da şampiyonluğa giden yoldaki x-faktörlerden biri olacak.
Guardlar
Sarı lacivertlilerde Vesely ile Lauvergne’in olmaması ve Anadolu Efes’de Dunston dışında verimli bir 5 numaranın bulunmaması otomatikman sorumluluğu ve yükü guardlar üzerine yıkmış durumda. Çünkü forvetlerde de Simon, Anderson, Kalinic, Moerman, Melli gibi isimlerle bir denklik var desek yanlış olmaz. Belirleyici olan oyun kurucuların yanlarında oynayan guardların performansı olacak. Bu noktada Anadolu Efes bir adım önde, Micic ve Larkin birlikte oynadıklarında çok ama çok tehlikeli oluyorlar ki bir çok takıma karşı da net üstünlük kurdu bu ikili. Karşılarında Ali Muhammed, Melih, Guduric, Sloukas rotasyonundan hangi ikisi olursa olsun aynı üstünlüğü kurmalarını bekliyorum. Özellikle Larkin çok formda ve Micic oyundayken bitirici rolünde verimliliğini daha da arttırıyor. Micic de güçlü fiziği ile ikili oyunlarda ters eşleşmeye düşmediği gibi Guduric hariç diğer tüm Fenerbahçe guardlarına sırtı dönük hücum edebilecek durumda.
Sonuç
Anadolu Efes ev sahibi avantajı, form grafiği ve kaliteli guard rotasyonu ile 1 adım önde. Eğer sarı lacivertlilerde Vesely ya da Lauvergne ikilisinden biri olsaydı bu yorumu yapmak kolay olmazdı. Ama artık uzun rotasyonunda da üstünlükleri yok hatta Dunston’ın sertliği ve ribaundlardaki etkinliği de Melli ile Ahmet’i çok yıpratacaktır. Ahmet boyalı alanda ve Melli de dış şutları ile verimli oynayıp savunmada Dunston’ı yoramazlar ya da faul problemine sokamazlarsa burada bile bir adım geriye düşecekler. Ayrıca sarı lacivertlilerde uzunlar dışında Green, Ennis ve Datome de sakat olunca Ali Muhammed’in yerli rotasyonuna sağladığı avantajı bile kullanamıyorlar çünkü zaten ellerinde sağlıklı 4 yabancı oyuncu var… Tofaş serisinde de gördük ki dar rotasyonla çok zorlandı çok yıprandı sarı lacivertliler. Anadolu Efes ise Galatasaray serisini daha rahat geçti ve fiziksel olarak çok daha iyi durumdalar. Sinan Erdem’deki form grafiklerini ve özellikle Micic ile Larkin’in etkinliğini de göz önüne aldığımızda bu artılarla Sarı lacivertliler için en iyi olasılık Ülker Arena’daki 2 maçı kazanarak seriye dengeyi getirmek olacaktır, Sinan Erdem’deki ilk 2 maçtan birini kazanabileceklerini düşünmüyorum. Euroleague yarı finalinde de rakibini 92-73 gibi net bir skorla geçen koç Ataman yönetimindeki Anadolu Efes’in bu sezon koç Obradovic’in Fenerbahçe’sine psikolojik olarak da üstünlük kurduğunu düşünüyorum, serideki favorim Anadolu Efes.
