Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Aslında iki takım da kendi açılarından sürprize imza atarak finale adlarını yazdırmışlardı. Anadolu Efes‘in eksik de olsa Fenerbahçe Beko’yu devirerek finale gelmesi ve CSKA Moskova‘nın son şampiyon Real’i çift haneli farklardan geri gelerek yenmesi Final Four’un ne kadar zorlu bir organizasyon olduğunu bizlere tekrar hatırlattı.
Artık büyük maç geldi çattı. Koç Ataman ile öğrencilerinin koç Itoudis’in CSKA’sına karşı kazanarak kupayı İstanbul’a Türkiye’ye getirmesini istediğimiz, beklediğimiz maça artık sayılı saatler var. Gelin birlikte bu muhteşem maç öncesi takımları teknik ve performans anlamında bir kez daha mercek altına alalım.
Benzer sistemlerin çarpışması
Gerek koç Itoudis’in CSKA’sı gerekse koç Ataman’ın Anadolu Efes’i sezon boyunca birebire dayalı tam saha basketbolunu benimsediler. Yani biraz daha açarsak; sürekli tempoyu forse etmeyi seven, tam sahada koşmayı öncelik haline getirmiş, iş yarı sahaya kalırsa da yetenekli oyuncularının birebirlerine güvenen iki takım var karşımızda. Tabi oyun tarzları benzerlik gösterse de koç Itoudis ve CSKA’nın elinde çok daha geniş ve yetenekli bir kadro var aslında. Saymaktan yorulacağımız yıldız isimlerin yanı sıra asker diyebileceğimiz Kurbanov, Vorontsevich, Antonov, Bolomboy, Peters gibi çok değerli tamamlayıcılara da sahipler. Takımlar arasındaki bir diğer benzerlik de savunma anlayışları. Aslında iki ekip de istediği zaman savunmada vidaları sıkıp rakipleri zor duruma sokabiliyor ama bunu belirli beşlerle ve maçın sadece belirli bölümlerinde yapmayı tercih ediyorlar, savunma ile maç kazanmak genlerinde yok.
Guardların düellosu
Hani dedik ya iki takım da birbirlerine benzer bir sistem benimsemiş durumdalar. İşte bu sistemin temelinde de skor potansiyli yüksek oyun kurucular yer alıyor hatta işin savunma tarafında da en büyük kozlar oyun kuruculardan geliyor. Bir tarafta Rodriguez ile De Colo diğer tarafta Larkin ile Micic hücumu sürükleyen isimler. Genelde savunma generalleri de belirttiğim gibi guardlar, bir tarafta Hackett, diğer tarafta Doğuş. Tabi bu yıldızlar arasında asıl öne çıkan iki oyuncu var, De Colo ile Larkin. İki yıldız guard da takımlarının yarı final maçlarında tam anlamıyla sazı ellerine almışlar ve final giden yolu adeta yararak açmışlardı. Onları izlemek gerçekten büyük bir keyif. Bu maçta da takımlarının en büyük kozları olacaklar ve aynı zamanda ruhani liderler olarak maçın gidişatına direkt etki edecekler.
X-faktörler
CSKA cephesinde şimdi bahsedeceğim iki isme x-faktör demek aslında pek doğru değil ama De Colo ile Rodriguez’in zaman zaman gölgesinde kaldıkları için onları burada anmak daha doğru olacak. Evet tahmin ettiğiniz gibi Clyburn ile Higgins’den bahsediyorum. Bu iki isim müthiş bireysel yeteneklerle ve atletik özelliklerle donatılmış oyuncular. Özellikle potaya gitmek istedikleri zaman rakip savunmayı adeta yararak ilerlemelerini engellemenin genelde pek yolu olmuyor. Ayrıca savunmada da çok önemli sorumlulukları var, birden fazla pozisyonu savunabilmeleri çok değerli CSKA için. Koç Ataman’ın da dediği gibi Clyburn formad olduğu maçlarda Euroleague seviyesinde Antetokounmpo etkisi yaratabiliyor. Onun havaya sokulmaması ve zaman zaman akıl oyunları artı tatlı sert savunma ile yıpratılması çok önemli. Onunla temsilcimiz adına eşleşebilecek en uygun isim ise Anderson. Bu da zaten Birleşik Amerikalı forveti temsilcimiz adına x-faktörlerden biri yapıyor. Anderson’ın savunmadaki bu zorlu görevinin yanı sıra hücumda da dış şut katkısı vermesi çok kritik olacak şampiyonluk yolunda. Temsilcimzi adına diğer x-faktör ise Beaubois olacak. Fransız skorerin mutlaka devreye girmesi ve CSKA savunmasını birebirleri artı dış şutları ile zorlaması şart. Larkin ve Micic üzerine konsantre olacak CSKA savunmasının açıklarını bularak keseceği cezalarla fark yaratmasını bekliyoruz.
Ribaundlar yine çok kritik
Hep kısalardan ve forvetlerden bahsettik çünkü iki takımın da en değerli silahları 1,2,3 rotasyonlarında yer alıyor. Ama Hines ve Dunston kapışmasını da unutmamak gerekir. Avrupa basketboluna undersized uzun anlayışını benimseten bu iki müthiş profesyonelin pota altındaki savaşını izlemek büyük bir keyif olacak final gecesinde. Tabi CSKA’nın burada Hunter ve Bolomboy ile önemli opsiyonları daha var. Bu nedenle de Pleiss’ın oyunda olduğu her dakikakayı verimli oynaması şart. Diğer taraftan Moerman da Vorontsevich, Kurbanov, Peters gibi sert oyunculara karşı epey yorulacak. Motum’un tıpkı yarı finalde olduğu gibi kenardan gelerek onun sürelerini dengelemesi kritik. Anadolu Efes mevcut uzun rotasyonu ile Datome ve Lauvergne’den yoksun olan, 4 ve 5 numarada daha dar bir rotasyonla oynayan Fenerbahçe Beko’ya ribaundlarda net bir üstünlük kurmuş, bu sayede de tempoyu rahat kontrol etmişti. Şimdi ribaundlar konusunda işleri o kadar kolay olmayacak, çok daha çetin bir mücadele daha doğrusu kıran kırana bir savaş olacak pota altında. Bu savaşta en iyi ayakta kalan ve ribaundlarda bir adım önde olan bana göre galibiyete de bir adım yakın olan taraf olacak.
Ufak detaylar sonucu belirler
İki takım da harika bir sezon geçirdiler. Özellikle Anadolu Efes beklentilerin çok üstüne çıkarak son sırada tamamladıkları Euroleagu sezonunun ardından zirveye çıktılar. Şuanda özgüven ve moral anlamında CSKA’dan çok daha öndeler, takım kimyası ve Fenerbahçe karşısında oynadıkları basketbol da oldukça umut vericiydi. Elbette CSKA da Real karşısında geriden gelerek kazandı ve önemli bir başarıya imza attı, keyifler yerinde ama geriden gelmelerine Real Madrid’in hücumda yaptığı basit hatalar ve yanlış seçimlerin de katkısı olduğu bir gerçek. Özetle iki takım da iyi basketbol oynayarak finale adlarını yazdırdılar ama Anadolu Efes daha keyifli daha pozitif bir basketbol oynuyor, CSKA ise yıldızlarının günlük performanslarına bakan ve özellikle De Colo’nun performansının belirleyeciği olduğu bir takım. Anadolu Efes daha formda daha iyi basketbol oynuyor bana göre ama CSKA da çok daha derin bir kadroya sahip. Bu nedenle tam anlamıyla denk güçlerin kapışmasını izleyeceğiz ve çok ama çok ufak detaylar galibi yani şampiyonu belirleyecek. Tabi gönlümüz, dualarımız, tüm desteğimiz Anadolu Efes ile birlikte umarım o kupa buraya İstanbul’a Türkiye’ye gelecek!
