Güncel Haberler

Maç Önizlemesi: Virtus Bologna – Fenerbahçe Beko

Turkish Airlines Euroleague 16. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbaçe Beko, İtalya’da Virtus Bologna‘ya konuk olacak.

30 Aralık Cuma günü saat 22:30’da başlayacak olan karşılaşmayı basketbolseverler S Sport ekranlarından canlı olarak izleyebilecekler. Ben de sizler için her zaman olduğu gibi Fenerbahçe Beko‘nun maçı için önizlememi hazırladım. Keyifli okumalar.

Motley’e kim destek olacak?

Sarı lacivertliler sakatlık dalgasının en önemli kısmını atlattı, hem Wilbekin ile Pierre hem de Johnathan Motley döndüler ve Efes maçında da ne kadar hazır, diri olduklarını gördük tekrar. Ancak halen Bjelica’dan faydalanamıyorlar ve üstelik Jekiri de operasyon geçirdi tam 8 hafta forma giyemeyecek. Nijeryalı uzun istatistiklere yansımayan, özellikle savunma tarafında önemli işlere imza atıyordu ve Motley’nin dakikalarının dengelenmesi adına kuşkusuz en önemli isimdi. Motley maalesef halen bir Euroleague çaylağı ve yıldız potansiyeline sahip olsa da basit hatalar yapmaya, özellikle fauller almaya meyilli bir isim ki bir çok maçta erken faul problemi ile koç Itoudis’in hamle alanını daraltmıştı. Tecrübeli uzun Booker’ın formsuz olması ile beraber gözler takıma daha 10 gün önce katkılan Antetokounmpo olacak. Onun bu maçtan başlayarak takıma hızlıca adapte olması gerekecek. Motley’nin karşısında Bako ve Jaiteh gibi fiziksel oynamayı seven, ona ters gelebilecek uzunlar var. Dolayısıyla bu maçta Jekiri’nin çok aranılacağını düşünüyorum. Bakalım Motley’e Kostas ve Booker nasıl destek olabilecekler… Açıkçası galibiyetin reçetesinde bu iki uzundan birinin en az 15-20 dakika sahada kalıp verimli şekilde katkı vermesi üst sıralarda yer alıyor!

Asist-Top Kaybı oranı

Koç Itoudis’in yeni kurduğu kadroda ve uyguladığı sistemde Motley ile beraber diğer kritik isim de kuşkusuz Nick Calathes. Yunan maestronun organizasyon becerisi, oyun aklı ve gerektiğinde skora da en azında 8-10 sayılar civarında katkı yapabilmesi çok önemli oluyor. Ama asıl önemli konu onun özelinde ve takım olarak asist-top kaybı oranı. Kaybedilen son 2 maça bakalım. Baskonia karşısında 11 sayı üreterek bu alanda bekleneni vermiş Yunan oyun kurucu ama 4 asist-4 top kaybı… burada sınıfta kalmış. Bu takımda top kaybı yapılacaksa bunun Calathes dışındaki diğer oyunculardan gelmesi gerek ki organizasyon aksamasın. Şanssız şekilde şekilde son nefeste kaybedilen, kazanmamızın içten bile olmadığı Partizan maçında ise 11 sayı, 7 asist ve sadece ama sadece 1 top kaybı yapmış ki zaten takım olarak hedefimiz olan 10 top kaybını geçmemişiz. Bu maçta Bologna’nın onu zorlayarak Hackett, Teodosic, Lundberg gibi guardlarına karşı topun değerini iyi bilmesi, özellikle Wilbekin’in ona bu konuda yardımcı olması, ama burada kocaman bir “AMA”, onun organizasyonunu kabul edip, karar verme kısmını ona bırakması gerekiyor. Aksi durumda Wilbekin özelinde gelen tercih hatalarıyla top kaybı rakamlarımız yine yukarı çıkıyor.

Guardlara baskı

Bologna’nın ne kadar önemli guardlara sahip olduğunu yukarıda kısaca bahsetmiştik. Bu fizikli ve sert guardlar, özellikle Hackett ve Lundberg, bizi nasıl savunmada zorlayacaksa bizim de onlara uygulayacağımız baskıyla Bologna’yı düzenden çıkarmamız gerekiyor. Biz açık alanda oynamayı daha çok seven, Calathes liderliğinde koşarak üretmeyi tercih eden bir takımız. Onlar ise bu Teo ve bu iki guardın liderliğinde daha kontrollü oynayan, daha çok yarı sahada üretmeye çalışan bir takım konumundalar. Bu nedenle sete oturduğumuzda pas trafiğine çomak sokmak adına onları ıssırmamız, üzerlerindeki baskıyı sürekli hissettirmemiz şart. Bu işin Euroleague’deki uzmanlarından biri olan Calathes’e yine önemli görev düşecek ama istediğinde elit bir savunmacıya dönüşen Wilbekin’in de bu maçta “istemesi” gerekecek. Kenardan gelecek olan Şehmus ve hatta Edwards’nın da savunma enerjisine verecekleri katkı hücumdan daha değerli olacak bu maç özelinde.

Paylaşmak heyecan verir;

Yakında yorum bölümümüz aktif olacaktır.

Hakkında Fersu Yahyabeyoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 7 yaşında Çukurova alt yapısında tanıştığım basketbol, ilerleyen yaşlarda bende bir tutku haline geldi. Yerel liglerde 11 yıl boyunca lisanslı basketbol oynadıktan sonra üniversite yıllarımda da amatör olarak oyuncu gözlemciliği yapmaya başladım. Sonrasında Türkiye'nin önde gelen basketbol portallarında köşe yazarlığı yaparak yola devam ettim ve çeşitli yerli artı ulusal tv/radyo kanallarında yorumculuk yapmaya devam ediyorum.

Mutlaka bakın

Milano’dan Monaco Baskını Geldi!

Turkish Airlines Euroleague 30. hafta mücadelesinde Olimpia Milano konuk olduğu formda rakibi AS Monaco‘yu 80-98’lik …