Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkis Airlines Euroleague 4. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk ettiği Valencia‘yı zorlansa da Wilbekin liderliğinde son nefeste 79-77’lik skorla yenmeyi başardı.
Bu sonuçla Fenerbahçe Beko sezona dörtte dört ile başlamış oldu. Yarasalar ise 3. mağlubiyetlerini aldılar.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Temsilcimizde Scottie Wilbekin 20 sayı, 5-9 sayı, 5 ribaund, 5 asist ile yıldızlaşırken, Nigel Hayes-Davis 17 sayı, 4-8 3sayı, 2 ribaund, 2 asist, 3 top çalma ve Johnathan Motley 16 sayı, 5 ribaund, 3 asist ile galibiyeti getiren diğer isimler oldular.
Valencia cephesinde ise Chris Jones 16 sayı, 7 ribaund, 3 asist, Bojan Dubljevic 13 sayı, 3 ribaund, 2 asist ve Sam Van Rossom 10 sayı ile direnen başlıca isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Valencia 2 gün önceki Efes maçında kaldığı yerden devam etti maçın lk bölümünde. Temsilcimiz potadan uzaklaştıran Yarasalar, tempoyu forse ederek geçiş hücumlarında buldukları üçlüklerle farkı açmaya başladılar ilk dakikalardan. Savunmada bir türlü vidaları sıkamayan sarı lacivertliler üçlük savunması için potadan uzaklaşınca bu kez agresif şekilde penetre etmeye başlayan Valencia, temsilcimizi bu sezon hiç olmadığı kadar zorladı ve ilk 10 dakikayı 25-20 önde geçtiler. İkinci çeyreğe de 8-0’lık seriyle başlayan rakibimiz farkı çift hanelere çıkardı. Koç Itoudis’in molası sonrası tam saha baskıya başlayan sarı lacivertliler, taraftarın desteğini de arkasına alarak istediği havayı yakaladı ve savunmada beklenen agresifliği ortaya koydu, bu sayede de farkı tek hanelere indirdi. Ama Valencia yine çabuk gelerek savunmamızdaki zaafları değerlendirdi ve farkı çift hanelere çıkardı. Üçlüklerle farkı koruyan Valencia soyunma odasına 43-34 önde girdi.
Sarı lacivertliler ikinci yarıya iyi bir giriş yaptı. Savunmada tekrar kendisine gelen, ilk 3 maçtaki performansını hatırlayan temsilcimiz 10-2’lik bir seri yakaladı ve maça ortak oldu. Bu andan itibaren taraftarın tekrar oyunun içine girmesiyle agresif performansını sürdüren, oyunun her iki alanında da üstünlüğü ele geçiren temsilcimiz, Wilbekin’in skorer oyunu eşliğinde 16-4’lük bir seri yakaladı, 3 farkla da öne geçti. Adam değişme savunmasını Hayes-Davis ve Pierre sayesinde en etkili şekilde uygulayan Fenerbahçe farkı 7 sayıya kadar çıkarsa da yine basit top kayıpları canımızı sıktı ve Valencia bu sayde maça ortak olarak 3. çeyreği sadece 2 sayı farkla, 60-58 geride tamamladı. Son çeyreğin başında üretimde zorlanan Valencia, karşısında farkı tekrar 5-7 baremine çeksek de Jones’un devreye girmesiyle maça yeniden ortak olmalarına engel olamadık. Bitime 2 dakikadan az kala 5 sayı farkla öndeydik. Wilbekin’in akıllı penetresi ile Guduric’e hazırladığı pozisyonda Sırp şutör üçlüğü gönderdi ve fişi çekti adeta. Valencia, Jones ile karşılık verdi ve ardından tekrar Guduric topsuz katla rahat bir basket buldu, farkı 6 sayıya çıktı. Bitime 8 saniye kala Calathes’in gereksiz faulü ile Dubljevic 2+1 yaptı ve fark 3 sayı oldu. Wilbekin’in basit top kaybıyla Radebaugh farkı 1 sayıya indirdi. Bitime 3 saniye kala çizgiye giden Guduric ikide bir yaptı ve fark iki sayıya çıktı. Son hücumda Valencia adına Lopez-Arostegui uzaklardan bir top gönderdi ama isabet bulamadı.
Sarı lacivertliler ilk 3 maçın aksine özellikle ilk yarıda savunmada sınıfta kaldılar. Vidaları bir türlü sıkamamamız hücumlarımızı da etkiledi. Valencia’nın yaptığı sert savunmayla Calathes’in organizasyon becerilerini sınırlandırması ile hücumda pas trafiğini istediğimiz gibi kuramadık. Evet Wilbekin bireysel anlamda üretken bir maç çıkardı ama bir kez daha gördük ki Calathes formsuz olduğu zaman Fenerbahçe hücumda organize olmakta çok zorlanıyor çünkü ne Wilbekin ne Şehmus ne de takımdaki başka isimler onun gibi saf bir oyun kurucu değiller. Fenerbahçe’nin sezonun ilerleyen kısmında düşünmesi gereken, çözüm bulması gereken konu da bu olacak. Karşılalarında Valencia’dan çok daha iyi savunma yapan takımlar olacak ve Calathes’in böyle etkisiz kalacağı bir çok maç olacak, işte o maçlarda takımın kimle veya nasıl reaksiyon göstereceği belirleyici olacak ki bu akşam savunmada yaşanan problemlerin temelinde de Calathes vardı aslında, Yunan guard topa baskı konusunda da takımın en güvendiği isim konumunda. Ama onun bu alandaki eksikliğini ikinci yarıyla beraber Wilbekin ve Guduric ile kapatabildi koç Itoudis. Bir kez daha gördük ki Fenerbahçe savunma odaklı bir takım.
