Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
2022 FIBA EuroBasket‘te Tiflis’de oynanan A grubu 4. maçında A Milli Takımımız, rakibi Belçika‘ya karşı baştan sona üstünlük kurdu ve 63-78 gibi net bir skorla sahadan galip ayrıldı.
Bu sonuçla millier 4. maçında 3. kez kazandı ve Çarşamba günü İspanya karşısına grup liderliği için çıkacak. Belçika ise 2 galibiyette kaldı.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Ay-yıldızlılarda Alperen Şengün 24 sayı, 8 ribaund, 6 asist ile yıldızlaşırken, Furkan Korkmaz 16 sayı, 5 ribaund ve Ercan Osmani 12 sayı, 2 ribaund ile ona destek olan diğer isimler oldular galibiyet yolunda.
Belçika cephesinde ise Haris Bratanovic 15 sayı, 5 ribaund ile ekstra bir performans sergilerken, Hans Vanwijn 11 sayı, 4 ribaund, 3 asist ile diğer çift haneli skor üretebilen isim oldu. İspanya maçının yıldızı Emmanuel Lecomte ise 8 sayı, 3 ribaund, 4 asist ile katkı verebildi.
EDİTÖR YORUMU:
Maça pota altında Alperen’i besleyerek başladık ve hemen öne fırladık. Diğer maçların aksine bu kez savunmada agresif bir giriş yapan milli takımımız faul yapmadan Belçika’yı durdurmayı başardı, ilk dakikalardan mesajı verdi. İlk bölümde Alperen dışında biz de biraz kısır kaldık ama tam 4 dakika boyunca sayı yemedik. Alperen’i durdurmak için Belçika’nın as uzunlarının erken faul problemine girmesini çok iyi değerlendirdik sürekli potaya atak ederek. Dış şutlardan da isabetler gelmeye başladı ve ilk çeyreği 20-6 gibi dominant bir skorla önde geçtik. İkinci çeyreğe de aynı yüksek enerji ve agresiflik ile başladık. Ercan’ın kenardan gelerek bulduğu ekstra 2 üçlükle farkı tam 19 sayıya çıkardık. Ama bu andan sonra onların kenardan Bratanovic ve Libert’den aldığı enerjiye karşılık veremedik, savunmamız da farkın etkisiyle yumuşadı. İlk çeyrekte 6 sayı yiyen takımımız ikinci çeyrekte tam 24 sayıyı potasında görünce fark eridi ve soyunma odasına 37-30 önde girebildik.
İkinci yarıya da yine Alperen’i alçak postta verimli kullanarak başladık. Sertaç’ın da ona destek olmasıyla beraber farkı tekrar 10 sayının üstüne çıkardık. Alperen’e inen toplarda genç uzunumuzun verdiği akıllı pasları da asistlere dönüştürmeye başlayınca rahatladık ve ilk yarıdaki 15-20 bandına farkı tekrar çıkardık, üçüncü çeyreği 59-47 önde geçtik. Son çeyreğe hücumda tutuk başladık ve 3 dakikada sadece 2 sayı bulabildik ama bugün alkışları fazlasıyla hakeden takım savunmamız sayesinde farkın tek hanelere inmesine izin vermedik. İlk 3 maçın aksine pas trafiğini çok iyi kurduğumuz, birlikte oynamaktan keyif alan ve sürekli ekstra pası kovalayan bir takım vardı sahada. Bu yüksek enerji ve pozitif ortam skora da yansıdı ve bir ara skoru 74-54’e kadar getirdiğimiz maçı biraz rölandiye alarak 78-63 ile kazanamayın bildik.
Belçika’nın İspanya’yı 10 sayı farkla yendiği bir ortamda onlara karşı böyle bir fark yakalamak galibiyet kadar önemliydi. Bu maç için negatif bir şey söylemek haksızlık olur. Takım gerçekten Gürcistan maçında yaşanan olaylardan sonra kenetlenmiş ve çok iyi reaksiyon verdiler. Özellikle hücumda pası böyle paylaşmamız, kimsenin bencil oynamaması ve maç boyunca enerjimizi yukarıda tutmamız çok değerliydi. Elbette Larkin ile Cedi’nin tam olarak devreye girememiş olmaları biraz kafalarda soru işareti bırakmadı değil ama onların da savunmadaki gayretleri, hücumdaki enerjileri ve pas trafiğine katkıda bulunmaları, kesinlikle oyuna küsmemeleri yine pozitif noktalardan biriydi. İlk 3 maçtan çıkardığımız derslerle kendimizi geliştirerek yola devam ettiğimizi görmek mutluluk verici. Ancak tabiki asıl testimizi İspanya karşısında vereceğiz. Umarız o maçta da böyle agresif, enerjik, topu paylaşan, keyif alan ve keyif veren bir milli takım izleriz.
