Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Belgrad’da düzenlenen Turkish Airlines Euroleague Final Four organizasyonunun finalinde temsilcimiz Anadolu Efes, İspanyol ekibi Real Madrid ile karşılaşacak.
21 Mayıs 20:00’da başlayacak olan, Anadolu Efes‘in üst üste 2. kupayı Türkiye getirmesini beklediğimiz maçın analizini her zaman olduğu gibi gelin birlikte hazırlayalım. Keyifli okumalar.
Efes İçin Üçlükler Yine Kritik Olacak
Geçen sezon şampiyonluk yolunda olduğu gibi bu sezon da Efes’in başarısındaki temel faktör yıldız guardları, MVP Micic ile Larkin’in etkinlikleri. Bu iki isim liderliğinde üçükler girmeye başlayınca neredeyse durdurulamaz bir takım oluyorlar. Bu sezon elde ettikleri 16 galibiyette ortalama 11.9 3 sayı isabeti bulurken %41.2 yüzde yakaladılar. Diğer taraftan kaybettikleri 12 maçta ise bu rakamlar tam tersine dönüyor, 8 üçlük isabeti bulabilmişler, yüzdeleri ise %31.5’e düşmüştü. Real’in elit savunmasının temelinde ise ligin en iyi çember koruyacılarından biri olan dev uzun Tavares yer alıyor. Yani Efes onun pota altında aktif olduğu anlarda, çembere gitmekte zorlandığı anlarda eğer üçlükleri yüksek yüzdeyle kullabilirse, bu yolda doğru pas trafiği ve saha yerleşimini ortaya koyabilirse galibiyet yolunda önemli bir avantaj yakalayacak. Zaten Olympiakos maçında da belirleyici faktör Larkin ve Micic’in üçlükleri oldu ki maçın son sözünü de yay gerisinden bulduğu üçlükle Micic söylemişti.
Real Ribaundları Domine Etmek Zorunda
Real potasında ortalama 73.9 sayı gören, ligin en iyi savunma takımlarından biri. Bunun temelinde de savunma ribaundlarındaki etkinlik var. Hem rakiplere ikinci şans sayıları vermiyor hem de bu şekilde tempoyu istedikleri gibi dikte edebiliyorlar. Üretimde ise kendi standartlarının altında bir sezon geçiriyorlar. Efes karşısında sadece savunma ile kazanmaları zor, skoru yükseltebilmeleri için de önemli yollardan biri hücum ribaundları olacak. Real, 11.6 ortalaması ile bu alanda ligin ikinci sırasında yer alırken, Efes ise 11.1 ortalama ile rakiplerine en fazla hücum ribaundu veren 2.ekip konumunda. Real, eğer Tavares ve Poirier liderliğinde ikinci şans sayılarından yeterli katkıyı alabilirlerse ibreyi kendi taraflarına çevirebilirler. Efes’in Olympiakos karşısında Martin ve Fall karşısında ne kadar zorlandığını gördük. Özellikle Pleiss oyundayken hem ribaundlar hem de savunma konusunda ayakta kalmanın yolunu bulamazsak Real uzunları canımızı ribaundlarda da skor üretimininde de çok yakarlar…
Guard Rotasyonu
Real Madrid, yarı finalde önemli bir geri dönüşe imza atarak ezeli rakibi FC Barcelona’yı yenmeyi başarmıştı ama bunu yaparken daha maçın 20. saniyesinde yıldız guardı Williams-Goss’u sakatlığa kurban vermişti. Dolayısıyla koç Laso’nun final kadrosuna yeni bir guard eklemesi gerekecek. Açıkçası koç Laso’nun Final Four’daki oyun kurucu rotsayonu hakkındaki planlarını hiç bir zaman bilemeyeceğiz çünkü Williams-Goss’un çok erken sakatlığı sonucu koçun mevcuttaki tüm planları değişti. Sahada kaldığı sınırlı sürelerde dahi istikrarlı katkı veren, hem savunmanın tonunu belirleyen hem de hücumda takımın organize olmasını sağlayan önemli bir parçaydı.
Efes adına ise herşeyin temelinde Euroleague’in en iyi beşlerine seçilmiş iki yıldız guard Micic ile Larkin’in performansları var. Bu ikili ile birlikte Bryant’ın her biri yarı finalde 31 dakikadan fazla süre aldılar ve 77 sayının 52 tanesini birlikte ürettiler. Real ise yarı finalde sakatlanan guardı Williams-Goss’ı çok özleyecek kesinlikle ve onun yokluğunda tıpkı Barça karşısında olduğu gibi Llull ile Causeur’ün daha fazla sorumluluk alarak hem organizasyona hem de skora önemli seviyede katkı vermeleri gerekecek. Tabi bunu yaparken de Larkin-Micic ikilisi karşısında savunma görevlerini unutmamaları, hatta bu alanda da ciddi mesai harcamaları gerekiyor.
