Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
NBA‘de play-off heyecanı başlıyor ve Doğu Konferansı ilk turunda sezonu 3. sırada bitiren Milwaukee Bucks ile 6. sırada bitiren Chicago Bulls karşı karşıya gelecekler.
Eskiden olsa Chicago taraftarı deplasmana Bradley Center’a giderek orayı Milwaukee’nin evi olmaktan çıkarıp bir deplasmana çevirebilirdi. Ama bunun şuanda olması mümklün değil çünkü Bucks çok ama çok daha iyi bir takım Bulls’a göre. Ayrıca Bulls’un şuanki oyun tarzı bir çok taraftarı memnun etmeyen, zaman zaman yuhlanmalarına neden olacak cinsten.
Sezonun ilk bölümündeki en mutlu hikayelerden biri olan Bulls, bunun meyvelerini toplayarak 2017’den bu yana ilk play-off biletini de kaptı. Ama sezonun ikinci kısmında Ball ve Williams’ın sürekli devam eden sakatlıkları, LaVine ile Caruso’nun da onlara zaman zaman katılmasıyla sezonun ilk bölümündeki performansı arar hale geldiler. 24 Şubat’ta 39-21’lik dereceleriyle konferansın zirvesinde otururken sonrasında 7-15’lik dereceyle 6. sıraya düşerek sezonu burada tamamladılar. Bu düşüşle beraber sezon başından beri aslında bilinen defolar net olarak ortaya çıktı; ligin en kötü 2. ribaund takımı olmaları ve benchten yeterli katkıyı alamamaları.
Bucks ise normal sezon boyunca ne ani düşüşler ne de ani çıkışlar yaşadı. 2021-22 normal sezonu sanki onların şampiyonluk sonrası balayı dönemleri gibiydi ve buraya play-off’lara da sağlıklı ve hatta bir nebze olsun dinlenmiş olarak geldiler. Sezonun son bölümünde 69 maç kaçırdıktan sonra tecrübeli uzun Lopez’in geri dönmesi ve Giannis Antetokounmpo‘nun MVP adaylarından biri olarak 29.9 sayı ortalaması ile oynaması da bu balayı döneminin bir özetiydi aslında.
Gelelim iki takımın da kazanmasını sağlayacak kritik faktörlere:
1.Holiday’in savunmadaki etkinliği: Bucks’ın son 2 ayda ortaya koyduğu savunma performansı sadece kendi standartlarının değil tüm rakiplerin standartlarının altındaydı… All-Star arasından sonra savunma puanlarına göre NBA’de 20. sırada yer alıyorlardı, en yüksek saha içi yüzdesine izin veren 18. takım ve en çok 3 sayı yüzdesine izin veren 28. takım konumundaydılar. Elbette Lopez’in dönmesi çember koruma konusunda işlerini kolaylaştıracaktır ve Giannis’in de NBA’deki en iyi yardım savunmacılarından biri, belki de en iyisi olduğunu unutmayalım. Ama Bucks’ın savunmasının lideri bu isimler değil, Holiday. Bulls’un mevcut kadrosunda onun birebirde savunmayacağı kimse yok.
2.DeRozan’ın hücum performansı: Veteran kanat oyuncusu Bulls’un düşüşe başladığı ana kadar MVP adayları arasında ilk 5 sırada yer alıyordu. Eğer o takıma liderlik etmeyi sürdürmeze Bulls’un yolunu bulması mümkün değil. DeMar DeRozan sezon ortalaması 27.9 sayı olmasına rağmen Bucks ile karşılaştıkları 4 maçta bu ortalamayı 31.3 sayıya taşımayı başarmış ama bunu yaparken 20.2 şut yerine 24.3 tane şut kullanmış ve isabet oranı da %50.4’den %47.9’a düşmüştü, yani daha çok daha çalışması daha verimli oynaması gerekecek bu seride.
3.Ekstralar: Ateşli bir seri izleyeceğimiz kesim. İki takımın son kez play-off’da karşılaştıkları sene 2015’di ve Bulls, 6. maçta Bucks’ı 120-66’lık skorla paramparça ederek elemişti. Ayrıca bu sezon için de iki takım arasında, en azından Bulls taraftarı açısından, ciddi bir gerginlik söz konusu. Çünkü Bucks’ın şutörü Allen’ın yaptığı sert faul sonrası Bulls guardı Caruso’nun bileği kırılmış ve tam 22 maç kaçırmıştı.
Sonuç:
Bulls’un sezonu nasıl bitirdiğini düşünürsek işler onlar adına pek de yolunda değil diyebiliriz. Dolayısıyla sezonun ilk bölümündeki performanslarına dönemedikleri takdirde son şampiyon Bucks’ın işini zorlaştırıp seriyi 6 ya da 7. maça götürmeleri pek mümkün olmayacaktır ki bence de bunu yapamayacaklar ve Bucks seriyi fazla uzatmadan 4. maçta sonlandıracak.
