Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 18. hafta erteleme maçında temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk ettiği lider Real Madrid‘i De Colo ve Vesely gibi iki önemli isimden yoksun olmasına rağmen 66-51’lik skorla sahadan sildi.
Bu sonuçla Fenerbahçe Beko 21. maçında 11. kez kazanırken 11. sırada yer aldı. Real ise 23. maçının ardından 20 galibiyette kaldı ve liderlik koltuğunda oturmaya devam etti.
TÜM İSTATİSTİKLER İÇİN TIKLAYINIZ.
De Colo, Vesely, Shayok, Barthel ve Şehmus’dan yoksun olan sarı lacivertlilerde Marko Guduric 12 sayı, 4 ribaund, 3 asist ile en skorer isim olurken, Melih Mahmutoğlu 10 sayı ve Dyshawn Pierre 10 sayı, 8 ribaund, 2 asist ile galibiyetin diğer mimarları oldular.
Heurtel, Taylor, Deck ve Hanga’dan yoksun olan Real cephesinde ise Walter Tavares 14 sayı, 6-7 2sayı, 9 ribaund, 2 asist ve Sergio Llull 12 sayı, 2-11 3sayı, 5 ribaund ile yegane çift haneli skor katkısı verebilen isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
Real Madrid maça ikiz kulelerle, Tavares ve Poirier ile başlayarak savunmada üstünlük kurmaya çalıştı. Ama hücumda yaratıcılık konusunda çok zorlandılar, Heurtel’in yokluğunda ne ikili oyunları doğru kullanabildiler ne de pas trafiğini net kurabildiler. Sarı lacivertliler maça 5-8 ile geride başladıktan sonra molanın ardından savunmada vidaları tam anlamıyla sıktılar seriyi 17-0 yaparak ilk 10 dakikayı da 19-8’lik skorla önde kapattılar, lider Real’i daha ilk çeyrekten basketboldan soğuttular adeta! İkinci çeyrekte de takımlar birbirlerinin sert ve agresif savunmalarına karşı çember dövmeye devam edince kısır bir maç izlemeye devam ettik. İlk 5 dakikada iki takım toplamda sadece 6 sayı üretebildiler. TV molasından sonra Real Madrid uzunların orta mesafe atışlarıyla üretmenin yolunu buldu ve skora denge getirdi 21-16 ile. Ancak devrenin son dakikalarında temsilcimiz savunma duvarını yine ördü ve Real’i tam anlamıyla çaresiz bıraktı, soyunma odasına 27-17 önde girdik ve İspanyol ekibinin tarihindeki en düşük ilk yarı üretimi olarak kayıtlara geçti.
İkinci yarıya savunma kaynaklı geçiş hücumları ve kolay sayılarla taraftarı arkasına alarak iyi bir başlangıç yaptı sarı lacivertliler. Bu sayede farkı 15 sayıya kadar çıkardılar ve Real’in direncini büyük ölçüde kırdılar daha 23. dakikadan itibaren. 3. çeyrek boyunca ilk yarıda olduğu gibi savunma konsantrasyonunu bir saniye olsun bile kaybetmeyen, sürekli oyunun içinde olan temsilcimiz Real’in dengesini bozdu ve hücumda ritmini bulamayan Real sürekli zorlama atışlara yöneldi, top kayıpları yaptı. Farkı açmaya devam eden Fenerbahçe 3. çeyreği tam 18 sayı farkla, 48-30 önde tamamladı. Son çeyrekte ise Real maç boyunca yapamadığını yapıp Tavares liderliğinde boyalı alanı iyi kullandı ilk bölümlerde. Bu sayede de 9-2’lik bir seri yakaladılar ve farkı 11 sayıya kadar düşürdüler. Ancak kritik anlarda kenardan gelen İsmet’in 2 üçlüğü, sonrasında da Pierre’in hem pasları hem de birebirleriyle hücumda devreye girip, ağırlığını koymasıyla koç Laso’nun tüm hamlelerine karşılık verdik ve farkın azalmasına izin vermedik. Maç boyunca olduğu hiç geri adım atmayan ve savaşan Fenerbahçe, mücadelesinin hakkını aldı ve 66-51’lik özel bir skorla kazanmayı bildi.
Fenerbahçe’nin bugün ortaya koyduğu mücadele ve savunma odaklı, taraflı tarafsız tüm basketbol severlerin gönlünü kazanan müthiş basketbolun mimarı olan koç Djordjevic’i öncelikle ayakta alkışlamak lazım öncelikle. Kendi kurmadığı bir takım olmasına rağmen sezon başından bu yana oyuncularının kendisine inanmasını sağlayan, kendi oyunculuk dönemindeki hırs dolu kimliğini takımına da kazandırmış durumda. Takımdaki her oyuncuyu da ayrı ayrı tebrik etmek lazım. De Colo ve Vesely aynı anda sakatlanınca “bu takım zor toparlanır” diyen herkese inat müthiş birliktelik gösterdiler, harika bir takım kimyası oluşturdular. Henry, Guduric, Polonara, Booker, İsmet, Şehmus, Ahmet, Melih, Pierre ve yeni transferlerden Floyd bu zor dönemde takımlarını ayakta tuttular, gerektiğinde taşın altına ellerini sokup De Colo ile Vesely’yi aratmadılar.
