Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague ekiplerinden Fenerbahçe Beko, guard rotasyonunu güçlendirmek için aradığı ismi buldu.
Kulübü Igokea‘nın yaptığı resmi açıklamaya göre Markel Starks sezonun geri kalanında sarı lacivertli formayı terletecek.
1.87 metre boyuda olan 30 yaşındaki tecrübeli oyun kurucu bu sezon Adriyatik Ligi’nde 14 maçta ortalama 25.3 dakika süre alırken 10.2 sayı, %45.2 3sayı, 2.1 ribaund, 5.6 asist ve BCL’de ise 9 maçta ortalama 27.6 dakika süre alırken 12.7 sayı, %42.9 3sayı, 1.3 ribaund, 6.8 asist istatistikleriyle katkı vermişti.
Georgetown çıkışlı Starks, kariyerinin erken döneminde 2017-18 sezonunda ülkemizde o zaman TBL’de mücadele eden Yalovaspor’un formasını giymiş ve 22.2 sayı, 7.3 asist ile iki alanda da ligin en iyi 2. ismi olmuştu.
EDİTÖR YORUMU:
Sarı lacivertlilerin De Colo ve Henry sağlıklıyken bile bir guard takviyesi yapması gerektiğini sürekli savunuyordum. Şimdi sakatlıklardan sonra artık bir takviye şarttı. Ancak mevcut piyasa koşulları, markette kontratında çıkış maddesi olan sayılı oyuncunun bulunması ve tabiki kısıtlı bütçe temsilcimizin taraftarların beklentisinin aksine daha sıradan bir isme yönelmesine neden oldu. Gelin Starks’ı biraz daha yakından tanıyalım, artılarını ve eksilerini mercek altına alalım.
En önemli silahının düzgün şut mekaniği ve sağlam stop’lar sayesinde bulduğu yüksek yüzdeli orta mesafeler olduğunu söyleyebiliriz ki sadece stop yapıp bulduğu atışlarda değil, floater dediğimiz atışlarla da takıma katkı veren, iki eliyle de pozisyonları bitirebilen bir isim. Penetrelerini ise genelde sağ tarafına yapmayı seviyor, bu yönde daha kuvvetli. Yay gerisinden ise verimli ve istikrarlı bir ceza atıcısı. Hareketli ya da dribbling üstü pozisyonlarda üçlük göndermek tercihleri arasında değil. Avtodor’daki sezonundan çok daha yüksek yüzdeyle üçlük kullanmıştı Igokea’da. Ayrıca açık sahada koşmayı seven, yarı sahaya göre çok daha verimli ve etkili olan bir guard. Sürati ve iyi top tekniği sayesinde potaya direkt olarak atak edebiliyor savunma yerleşmeden. Yarı sahada ise ikili oyunlarda skor üretebildiği gibi özellikle penetreler sonrası ceza şutörlerini iyi besliyor ki penetre pas silahını ikili oyunlar dışında da iyi kullanan bir guard. En etkili olduğu yerler serbest atış çizgisinin civarı. Hem üretimi hem de yaratıcılığını en verimli sergilediği noktlar buralar diyebiliriz.
Gelelim geliştirmesi gereken yönlere. Geçiş hücumlarında pozisyonları genelde şutlarla bitirmeye çalışıyor ama bu konuda çok verimli değil. Her ne kadar Avtodor’dakinden daha iyi şut seçimleri yapıyor olsa da halen karar mekanizmasının elit seviyede olmadığını belirtmek lazım. Igokea’da skorer özellikleri daha geri plandaydı, daha az top kullandığı için de üçlük yüzdesi yükseldi ve asits rakamları arttı. Ama dakikaları ve kullandığı şut sayısı arttıdğında istikrar sorunu olan bir isim. Diğer taraftan patlayıcı bir ilk adımı yok ve penetrelerde çok çabuk bir isim değil, bu da penetrelerde net koridorlar bulmadıkça işini zorlaştırıyor. Genelde güçlü top tekniğine güveniyor. Ayrıca fiziksel olarak çok iyi seviyede değil ve bu da trafik içinde yaptığı penetrelerde pozisyonları bitirmesini zorlaştırıyor. Kapalı savunmalara yaptığı dalışlarda pas-şut tercihleri artı zamanlama problemleri nedeniyle top kaybı sayısı artabilen bir isim. Oyunun savunma tarafını fazla seven bir guard değil. Fazla efor sarfetmiyor ve konsantrasyon sorunları yaşayabiliyor aslında motive olduğunda çok iyi bir savunmacı olmasına rağmen… Fiziksel dezavantajları nedeniyle kalıplı guarların rahatlıkla sırtına alıp alçak posta inebildiği, çabukluk anlamında da yeterli olmadığı için atletik guardların perimetrede rahatlıla geçebildiği bir guard.
Euroleague seviyesi için yetersiz bir oyuncu olduğunu maalesef söylemek gerekli. Zaten 30 yaşına kadar gelmiş ve kariyerinde oynadığı en yüksek seviyedeki takımların Avtodor ve Igokea olduğu bir guard için farklı şeyler söylemek zor. Ancak İsmet’den de oyun kurucu rotasyonunda yeteri kadar katkı alamayan Fenerbahçe Beko’nun 1 numarada Henry dışında alternatifinin olmadığını düşünürsek süreleri dengelemek ve sakatlık, form düşüklüğü gibi konularda takıma derinlik katmak anlamında faydalı olabileceği de bir gerçek. Özellikle bu hamleyle beraber De Colo’nun geri döndüğünde artık 2 numarada daha rahat süre bulacağını, top getirme ve organizasyon gibi konularda daha az efor sarfedip tamamen skor üretimine konsantre olacağını söyleyebiliriz. Özetle doğru ama yetersiz bir hamle oldu Starks…
