Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 10. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, Audi Dome’da konuk olduğu FC Bayern Munich‘e 71-63’lük skorla kaybetti.
Bu sonuçla Bayern 10. maçında 6. kez kazandı ve averajla 12. sırada yer aldı. Fenerbahçe Beko ise 10. maçında 7. kez kaybederek 16.sıraya geriledi.
TÜM İSTATİSTİKLER İÇİN TIKLAYINIZ.
Bayern’de maç sonundaki kritik anlarda sahneye çıkarak devreye giren Vladimir Lucic 22 sayı, 4-7 3sayı, 7 ribaund, 3 asist ile yıldızlaşırken, Corey Walden 16 sayı, 2-3 3sayı, 2 top çalma ve Augustine Rubit 13 sayı, 6-7 2sayı, 2 asist ile galibiyetin diğer mimarları oldular.
Temsilcimizde ise Marko Guduric 16 sayı, 2-5 3sayı, 2 asist, Jan Vesely 12 sayı, 7 ribaund, 3 asist ve Devin Booker 10 sayı, 6 ribaund ile direnen diğer isimler oldular.
EDİTÖR YORUMU:
Bayern dersine çok iyi çalıştığını daha ilk dakikalardan gösterdi. Booker’ın ilk beş başlamasıyla beraber onun 1-1 savunmadaki zaaflarını iyi değerlendiren Rubit ile üst üste 6 sayı ürettiler. Temsilcimiz savunmada sorun yaşasa da üretimde iyi işlere imza attı ve bu nedenle skor dengeli gitti. Ancak çeyreğin ikinci bölümüyle beraber savunmada vidaları sıkan Bayern karşısında adeta durduk. Onlar ise Lucic, Thomas ve yine Rubit’den iyi faydalanarak üst üste sayılar buldular. Farkı çift haneli sayılara çıkaran ev sahibi ilk 10 dakikayı da 22-12 önde tamamlamayı başardı. İkinci çeyrekle beraber sahaya çıkan Şehmus ve Polonara’nın enerjisi takıma çok iyi geldi. Onların savunmada odaklı sayıları ile farkı tek sayılara indirdik. Weiler-Babb ile cevap veren Bayern farkı korusa da sonrasında Guduric’in hücumda sazı eline almasıyla farkı 6 sayıya kadar düşürdük. Walden’dan gelen 3 atış ile biraz nefes alan Bayern’in daha fazla rahatlamasına izin vermeden Şehmus’un yaktığı ateşe Vesely ve Henry’nin de eşlik etmeleriyle beraber farkı eritmeye kaldığımızda yerden devam ettik. İlk yarının bitimine 5 dakika kala farkı 2 sayıya indirip maça ortak olduk çift haneli farklardan gelerek. Thomas ile skor üreterek yine nefes alan Bayern karşısında devrenin son bölümünde bir türlü skor üretemedik, özellikel yay gerisinden çember dövdük ve bu nedenle de devreye 35-30 ile geride girdik.
İkinci yarıya Guduric’in basketiyle farkı tek pozisyona indirerek başladık, umutlandık açıkçası. Ama sonrasında Lucic’den üst üste gelen 10 sayıya seyirci kaldık. Koç Trinchieri’nin onu 4 numaraya çkmesiyle beraber eşleşmesini yapamadık bir türlü ve farkı 13 sayılara kadar çıktı. Mola sonrası savunmada vidaları sıkan sarı lacivertliler hücumda ise Polonara ve Vesely’nin getirdiği enerjiye De Colo’nun kıpırdanması, uzun süredir aradığımız üçlüğe Melih ile kavuşmamız sayesinde 12-0’lık nefis bir seri yakaladılar. Bu sayede farkı erittik ve son çeyreğe sadece 3 sayı geride girdik (49-46). Son çeyreğin ilk kısmında da Şehmus’un enerjisi ve üst üste bulduğu 3 sayı ile skordan kopmadık. Guduric ile Walden’dan karşılıklı gelen üçer sayıyla maça denge geldi uzun bir aradan sonra. Ancak maçın sonuna doğru yaklaştıkça savunmada konsantrasyonunu kaybeden temsilcimiz koç Trinchieri’nin Rubit hamlesine cevap veremedi. Tecrübeli uzun üst üste bulduğu 5 sayı ile takımını bir adım öne taşırken Walden’dan gelen kritik üçlükle maalesef 8-0’lık bir seri yakaladılar. Ardından Vesely’nin basket-faulü ile cevap vermeye çalıştık ama bu kez de pota altında Hunter’ı verimli kullanarak üst üste sayılar üreten bayern farkı 7 sayıya kadar çıkardı. Booker’dan gelen kritik serbest atışlarla üst üste 4 sayı bulan temsilcimiz bir kez daha umutlandı ama bitime 1:20 kala maçın en etkili ismi Lucic yine sahneye çıktı ve gönderdiği üçlükle farkı 6 sayıya çıkardı (69-63). Kalan sürede skor üretemeyen temsilcimiz karşılaşmayı 71-63’lük skorla kaybetti.
Maalesef çok ama çok fazla ders çıkarmamız gereken bir maçtı. Ve yine temsilcimiz kalp kırıcı bir mağlubiyet aldı. Sezon başından beri son anlarda yapılan basit hatalarla gelen mağlubiyetlere bir yenisi daha eklenmiş oldu diyebiliriz. Hücumda bir türlü organize olamadık yine. Henry’nin yarı sahada takıma liderlik edememesi, tüm yükün De Colo üstünde kalması ve onunda artık bunu kaldıramadını bağırarak söylemesi koç Djordjevic’i Şehmus opsiyonuna itti. Milli oyuncu elinden geleni yaptı, sahaya müthiş bir enerji koydu ve maçın kopmamasını sağladı, takımını ateşledi. Ama onun deliciliği ve savunmadaki direnci de bir yere kadar bizi ayakta tutabildi. Guduric’in bireysel çabaları, Vesely ve Polonara ikilisinin savunma ribaundlarında sınıfta kalmaları, Booker’ın 1-1 savunmasının S.O.S veriyor olması gibi ciddi sorunlar ortaya çıktı bir kez daha… Dış şutlarda isabet bulamayan, geçen sezonların aksine Pierre ya da Polonara’dan yani 4 numaradan skor katkısı alamayan Fenerbahçe’nin hücumdaki bu kısır döngüye acilen bir çözüm üretmesi gerekiyor. Ve bu çözümün artık De Colo ya da Guduric’in bireysel çabaları olmadığını artık kabul etmemiz, buna göre de aksiyonları ve opsiyonları arttırmamız gerekiyor… Fenerbahçe adına en büyük sıkıntı maalesef sezon içerisinde gelişim gösteremiyorlar, aynı hatalara, mesala hücum ribaundları, 3 sayı savunması vs gibi konulara her maçta takılmaya devam ediyorlar…
