Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
2020 Tokyo Olimpiyatları‘nda yarı finalde kaybeden iki takım, Slovenya ile Avustralya, bronz madalya maçına çıkacaklar.
Fransa’ya dramatik şekilde son topta kaybeden Slovenya ile ABD’ye beklenenin aksine direnemeden farklı kaybeden Avustralya ülkelerine Olimpiyat madalyası götürebilmek için kapışacaklar.
Gelin birlikte bu zorlu maç öncesi her zaman olduğu gibi takımları masaya yatıralım ve maçın fragmanını birlikte izlemeye çalışalım. Keyifli okumalar.
Analizimize Slovenya cephesinden başlayalım. Turnuva boyunca kusursuza yakın bir hücum performansı sergileyen ve son Dünya şampiyonu İspanya dahil tüm rakiplerini yenen, sonrasında da çeyrek finalde Almanlar’ı rahat geçen Slovenya, yarı finalede etkili basketbolunu ortaya koymuştu. Ancak genç süper yıldız Luka Doncic’in turnuva boyunca olduğu gibi bu maçta da hakemlerle gereksiz yere diyaloğa girmesi, zaman zaman kendi oyunundan çok onların kararların konsantre olması hem kendisinin hem de takım arkadaşlarının konsantrasyonunu bozmuştu. İkinci yarıda topu kurtarayım derken hakem masasındaki fleksi malzemeye çarpıp kolunu incitmesi de onu son çeyrekte çok etkiledi. Asistleriyle takımına liderlik etse de kritik anlardaki topları Prepelic ve Blazic’e bırakmak zorunda kaldı ki Dragic’in de etkisiz kalması onları güçlü Fransa karşısında ekstra zorlamıştı. Bu maçta Doncic’in oynamayacağına dair bir haber çıkmadı şuana kadar, sonuçta bir madalya maçı ve bir gün de dinlenme fırsatı buldu süper yıldız. Onun liderliğinde yine Tobey, Prepelic, Cancar, Blazic gibi isimleri yüksek tempoda vreimli kullanarak artı bu sefer Dragic’i de yanlarına alarak hücumda yine çok verimli oynayacaklarını düşünüyorum. Fransa karşısında ilk yarıda dış şutları savunma konusunda yaptıkları hataları ikinci yarıda biraz olsun düzeltmişlerdi ama pota altında Gobert’in varlığı onları ister istemez gömülmeye zorlamış, bu sayede de Batum, Fournier, Luwawu-Cabartto, De Colo gibi şutörleri olan Fransa’ya yine çözüm bulmamamışlardı. Onlar adına en büyük zaaf bu oldu diyebiliriz.
Avustralya adına kuşkusuz turnuvanın en büyük şanssızlığı yarı finalde ABD ile oynamak oldu. Boomers bir kez daha final oynama şansını kaybetti. Rio 2016’dan sonra 2019 Dünya Kupası ve şimdi 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda yine Bronz madalya maçına çıkacaklar. Slovenya gibi onlar da turnuvanın en istikrarlı ve en kaliteli basketbol oynayan ekiplerinden biri konumundaydılar. Grup maçlarında İtalya karşısında biraz zorlansalar da Patty Mills liderliğinde hata yapmamışlardı. Çeyrek finalde ise çekişmeli geçmesi beklenen maçta Scola liderliğindeki Arjantin’i 97-59’luk skorla darma dağın ederek yarı finale yükselmişlerdi. Yarı finalde ABD karşısında aslında ilk yarıyı çok iyi oynadılar ve ABD’nin temposuna, ateş gücüne aynı şekilde karşılık vererek soyunma odasına 42-45 ile önde girmişlerdi. Ancak özellikle 3. çeyrekte Holiday liderliğinde sertleşen, baskısını arttıran ABD savunması karşısında Mills’in yanına bir destekçi bulamadıkları için üretimde zorlandılar ve sadece 10 sayı bulabildikleri bu çeyrekten sonra da maçın kopmasına engel olamadılar zaten. Grup maçlarında Baynes’i sakatlığıa kurban verdikleri için Kay ile Landale’in pota altındaki performansları artık bir kat daha önemli. ABD maçında da olduğu gibi bu iki isimden biri aksadığı anda oyunun kontrolünü kaybedebiliyorlar. Ayrıca Thybulle’ün savunmadaki enerjisi de onlar adına x-faktör konumunda. Ben koç Goorjian’ın Reath, Sobey, Green, Goulding gibi isimlerden yeteri kadar verim alamadığını düşünüyorum. Slovenya karşısında Goulding dışındaki 3 isimden savunmada ondan da dış şutlarla hücumda ekstra katkı almaları gerekiyor. Sadece Mills, Exum, Landale gibi isimlerin skor katkısı ile Slovenya gibi yüksek potansiyelli bir takıma karşı kazanmaları zor olacak.
İki takım da bu maça hayal kırıklığı ile geliyor. Ancak şu bir gerçek ki Slovenya fiziksel olarak yıpranmış olsa da Avustralya’ya nazaran çok daha dirençli ve iyi bir maç oynadı. Agresif oyunlarını tüm maça yaydılar. Doncic’in durumu onlar adına belirleyici olacak kuşkusuz. Oynasa da sakatlığının onu ne kadar etkileyeceği net değil. Son çeyrekte sakat sakat oynamasına rağmen asistlerle yine çok önemli işler yapmıştı. Onun sahada olması Tobey, Cancar, Blazic, Prepelic gibi bitiricilerin çok daha verimli oynamasını sağlıyor. Ayrıca Slovenler bu maçta Gobert gibi bir deve karşı oynamayacakları için savunmalarını iç-dış dengesini daha iyi kurarak yapabilecekler. Baynes’den yoksun olan Avustraluya’nın elindeki Landale tam da Tobey’nin dişine göre bir rakip, pota altında denk güçlerin kapışmasını keyifle izleyeceğiz. Bir tarafta Doncic, diğer tarafta Mills’in hücumdaki liderliği ve skor performansları ikim takım adına belirleyici olacak. Avustralya’da Thybulle’un Doncic ve Slovenya’da Blazic’in Mills karşısındaki savunma performanslarının da maçın kritik faktörlerinden biri olacağını düşünüyorum. İki takımın da tempo konusunda birbirine cömert davranacağını öngörmek yanlış olmaz. Bu anlamda rotasyonu daha fazla genişletip yıldızlarını son çeyreğe daha diri sokabilen ekip bu çekişmeli geçmesini beklediğim maçı kazanıp bronz madalyanın sahibi olacaktır.
