Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
2020 Tokyo Olimpiyatları‘na gidecek takımlardan birini belirmek için Kanada’da oynanan elemelerin yarı final maçında A Milli Takımımız, rakibi Yunanistan karşısında 63-81’lik skorla kaybederek 69 yıllık Olimpiyat hasretine son veremedi.
Türkiye erkek basketbol takımı en son 1952 Helsinki Olimpiyatları’na katılabilmişti.
Bu sonuçla finale yüksele Yunanistan, Çekya’nın rakibi oldu ve kazanan takım Olimpiyat biletini kapmış olacak.
TÜM İSTATİSTİKLER İÇİN TIKLAYINIZ.
Yunanistan’da Nick Calathes 18 sayı, 6 ribaund, 6 asist ile yıldızlaşırken, Kostas Sloukas 15 sayı, 9 asist, Georgios Papagiannis 14 sayı, 13 ribaund ve Giannloulis Larentzakis 14 sayı, 3 ribaund, 2 asist ile galibiyeti getiren diğer isimler oldular.
Ay-yıldızlılar’da Furkan Korkmaz 20 sayı, 4-9 3sayı, 2 asist ve Alperen Şengün 12 sayı, 4 ribaund ile yegane öift haneli skor katkısı verebilen isimler oldular.
EDİTÖR YORUMU:
Koç Ene maça doğru bir taktikle çıkarak guardların savunmasına önem verdi, Cedi ile Calathes, Doğuş ile de Sloukas’a baskı kurarak başladık maça. Furkan’ın skorer oyunuyla hücumda etkili olduk ve skoru 17-4’e getirdik. Alperen’i de hücumda iyi kullanmaya başladığımız son bölümde farkın erimesine izin vermedik ve ilk çeyreği 22-8 önde kapattık. İkinci çeyrekle beraber hücumda bocalamaya ve üst üste top kayıpları yapmaya başladık. Bunu iyi değerlendiren Yunanistan 5-0’lık seriyle geri dönüşe başladı. Hücumda pas trafiğini kuramayıp zorlama şutlara gidince tempoyu arttıran ve hızlı hücum sayıları bulmaya başlayan Yunanistan farkı 6 sayıya kadar düşürdü. Ersan ile biraz toparlanmaya çalıştık ama hücumda organize olamayan, 1 numarasız bir takım olarak üretimde ciddi sorunlar yaşamaya başladık. Sadece 12 sayı atabildiğimiz bu çeyreğin ardından soyunma odasına ilk çeyrekteki fark sayesinde 34-27 önde girdik.
Üçüncü çeyreğe de maalesef farklı başlamadık. Cedi’nin elinde kalan ve pas akıcılığı olmayan hücumlar Yunanistan savunmasının işini daha da kolaylaştırdı ve 10-0’lık seri yediğimiz bu dönemde maalesef 37-34 geri düşmekten kurtulamadık. Melih ile bir üçlük bulup biraz nefeslendik ama Yunanistan seriyi 22-5’e geliştirdi ve sayı farktan gelip 10 sayı ile öne geçmeyi başardılar. Burada koç Ene tam saha baskıyla biraz olsun onları düzenden çıkardı, Furkan’ın hücumda yeniden devreye girmesiyle de farkı 1 sayıya kadar düşürdük son bölümde. Ancak son çeyrekte çemberi iyi koruyamayan 12 Dev Adam karşısında Yunanistan yine farkı açmaya başladı. Hem Calathes’in potaya atakları hem de Sloukas’ın şutları ile hücumda istediği gibi üreten Yunanistan, pota altında da Mitoglou-Papagiannis ikilisi ile bizim uzunlarımıza özellikle ribaundlar konusunda net bir üstünlük kurdular ve farkın artmasına engel olamadık, maalesef 81-63 gibi can yakıcı bir skorla kaybettik.
Bu kadar fazla oyun kurucu katkısına ihtiyacımız olan bir maçta Larkin ya da Wilbekin’i gözler fazlasıyla aradı. Onlar zor dönemde Calathes ve Sloukas ile nasıl kilidi açıp hücumda şahlandıysalar biz de o kadar zorlandık organize olmakta. Maalesef kendi öz oyun kurucularımız Buğrahan ve Doğuş da sınıfta kaldılar, henüz bu seviyeler için hazır olmadıklarını gösterdiler. Bir eleştri de koç Ene’ye, eğer Şehmus’un bilmediğimiz bir sakatlığı yoksa, Doğuş’un savunması çözüldükten sonra Calathes ya da Sloukas karşısında onu da deneyebilirdi, hatta hücumda da penetreleri ile pozisyonlar yaratabilirdi. Aynı şekilde enerji ve ribaundlar konusunda sorunlar yaşadığımız dönemde de Metecan hamlesi denenmeliydi en azından…
