Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 33. hafta mücadelesinde Anadolu Efes konuk olduğu TD Systems Baskonia‘yı uzatma sonunda 101-111’lik skorla geçerek bir maçta atılan en çok sayı olan 110 sayılık kulüp rekorunu da yenilemiş oldu.
Bu sonuçla Anadolu Efes derecesini 22-11 yaparak ilk 4 yarışında da önemli bir avantaj elde etmiş oldu son hafta öncesi. Baskonia ise 18-15 ile 7. sırada yer aldı ve son haftaya ince hesaplarla girecek play-off yarışında.
TÜM İSTATİSTİKLER İÇİN TIKLAYINIZ.
Temsilcimizde ikinci yarı açılan Shane Larkin 4-7 2sayı, 6-9 3sayı, 4-5 s.atış isabetleriyle kendi adına sezonun en yüksek sayısı olan 30 sayıya ulaşırken istatistiklerine 3 asist de ekledi vem maçın yıldızı oldu. Krunoslav Simon 21 sayı, 5-8 3sayı, 4 ribaund, 6 asist, Vasilije Micic 16 sayı, 2-6 3sauo, 4 ribaund, 5 asist, 2 top çalma ve Adrien Moerman 14 sayı, 8 ribaund, 4 asist ile galibiyetin diğer mimarları oldular.
Baskonia cephesinde ise Achille Polonara 23 sayı, 2-9 3sayı, 8 ribaund, 6 asist, 2 top çalma ile en skorer isim olurken, Rokas Giedraitis 21 sayı, 1-5 3sayı, 4 ribaund, 3 asist, Alec Peters 15 sayı, 9 ribaund, 2 asist, 2 blok ve Pierria Henry 15 sayı, 3 ribaund, 8 asist ile diğer direnen isimler oldular.
EDİTÖR YORUMU:
Efes son maçlarda bizi alıştırdığı şekilde bu kez iyi bir giriş yapamadı mücadeleye. Çünkü hücumda dış şut isabetleri gelmediği gibi hücuma yön verecek eli de bulamadılar. Üstüne Baskonia’dan gelen ikinci şans sayıları da eklenince maça denge geldi. İlk çeyreğin sonlarına doğru Sertaç’ın verimli ve skorer ouyunu sayesinde temsilcimiz bir adım öne geçerken Baskonia da Peters’dan gelen sayılarla maça tutundu ve ilk çeyreği temsilcimiz 19-22 önde tamamladı.
İkinci çeyrekle beraber kenardan gelen Larkin’in Micic’i de hareketlendirmesi ile beraber hücümda vites arttırarak akıcılığına kavuşan Efes, 9-2’lik seriyle farkı çift hanelere çıkardı. Ancak devrenin sonlarına doğru pas trafiğimizin ardından yakaladığımız boş üçlükleri değerlendirememiz artı sürekli potaya atak ederek savunmamızı zorlayan Baskonia hücumları sayesinde fark eridi ve soyunma odasına 41-46 önde girebildik.
Larkin ve Micic’in tam olarak devreye girememeler, Beaubois’nın da sessiz kalması ile hücumda tüm yük Simon’un omuzlarında kaldı. Bizim hücumdaki düşük enerjimize karşı daha agresif oynayamaya başlayan, daha çok maçı isteyen Baskonia geri dönüşü tamamladı ve farkı 1 sayıya indirip koç Ataman’a molayı aldırttı. Mola sonrası üstündeli ölü toprağını atan Larkin beklenen patlamayı yaptı ama savunmada Polonara’nın 5 numaradaki hareketli oyununa çözüm bulamadık ve maçın dengesi bozulmadı, son çeyreğe 63-65’lik Efes üstünlüğü ile girildi.
Larkin ve Simon çeyreğin hemen başında iki mesaj üçlüğü gönderdiler ama Baskonia yine karakter koyarak pes etmedi, geri dönü ve Giedraitis’den gelen üçlükle maçın ilk dakikalarından sonra ilk kez öne geçmeyi başardılar. Simon ve Micic hücumda sorumluluk alarak, potaya giderek üretime devam ederken Polonara yine Baskonia’nın kurtarıcısı oldu ve takımını bir kez daha öne geçirdi. Bitime 1.5 dakika kala sahnedeki isim Larkin’di, kritik üçlükle maça 85-85 dengeyi getirdi. Son bölümde Larkin bir üçlük daha göndererek temsilcimizi 87-88 öne taşıdı. Moerman’ın basketi ile son saniyelere 89-92 önde giren temsilcimiz bitime 8 saniye kala son Baskonia hücumunda faul yapmayı unutunca 2 saniye kala Vildoza’dan gelen üçlükle maç uzatmaya gitti.
Uzatma bölümüne daha yüksek enerjiyle daha istekli başlayan temsilcimiz Larkin ve Moerman’dan gelen sayılarla 6-0’lık bir seri yakaladı ve Baskonia’nın direncini kırarak kalan bölümde de yaklaştırmayarak bu zorlu karşılaşmadan 101-111’lik skorla galip ayrılmayı başardı. Elbete savunma konusunda play-off öncesi iyi sinyaller vermedi temsilcimiz, daha sert daha disiplin savunma yapmamız özellikle geçiş hücumlarına artı ikili oyunlarda dışa devrilen uzunlara karşı önlem almamız gerektiği net olarak göründü. Buna karşın bir kez daha gösterdiler ki Simon, Micic, Larkin üçlüsü konsantre olduklarında, istediklerinde hakikaten delemeyecekleri savunma yok desek yanlış olmaz…
