Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 11. hafta programında dev bir maç bizi bekliyor. Liderlik koltuğunda oturan temsilcimiz Fenerbahçe Beko, Ataşehir’de güçlü şampiyonluk adaylarından Real Madrid‘i konuk edecek.
2 Aralık Cuma günü saat 20:45’de başlayacak karşılaşmayı basketbolseverler S Sport ekranlarından canlı olarak izleyebilecekler. Gelin birlikte her zaman olduğu Fenerbahçe Beko‘nun maçının önizlemesine birlikte bakalım, keyifli okumalar.
Eksikleri Hissettirmemek
Sarı lacivertliler sadece 1 mağlubiyetle liderlik koltuğunda oturuyorlar ve bunu yaparken de hem hücum hem de savunma verimliliğinde ligin en iyi 2. takımı konumunda olduklarını, komple bir performans sergilediklerinin altını çizmek lazım. Ancak son dönemde üst üste gelen sakatlıklar kritik olabilir. Önce koç Itoudis’in adam değişmeye dayalı sisteminde en önemli parçalardan biri olan Pierre’i kaybettiler ve ardından da Galatasaray derbisinde takımın hücumda en güvendiği isim, ki bu sezon savunmada da çok iyi işlere imza attı şuana kadar, Wilbekin’i sakatlığa kurban verdiler. Hatta Guduric’in de ağır bir enfeksiyon geçirdiği, bu maçta oynamama ihtimali olduğu söyleniyor. Oynasa bile ne kadar katkı verebileceği soru işareti. İşin kötü tarafı karşımızda da en az bizim kadar komple bir takım var, neredeyse her pozisyonda 3 tane kaliteli opsiyona sahip koç Mateo. Evet onlar da eksikler var, Rudy, Hanga ve Yabusele forma giyemeyecekler ama Yabusele dışında diğer iki isim yerleri rahatlıkla bu geniş kadroda dolabilecek isimler ki Deck de çok formda olduğu için Fransız forvetin eksikliğini de pek hissettikleri söylenemez. Gel gelelim bizim açımızdan eksiklerin yerlerini kapatmak bu kadar kolay olmayacak. Öncelikle Wilbekin’in yokluğunda Edwards’ın net bir katkı vermesi şart. Hücumda beklentileri karşılayacak diye düşünüyorum ama savunmada fiziksel dezavantajlarını rakibe kullandırmamak adına çok daha fazla savaşması gerekecek. Tabi kaptan Melih’in de skor katkısı anlamında Wilbekin’in yokluğunu kısmen de olsa kompanse etmesini bekliyor olacağız. Pierre’den yoksun oynamaya alıştık son maçlarda ama Real gibi komple bir takım karşısında özellikle savunma ve ribaundlarda onu arayacağımız bir gerçek. Son haftalarda Euroleague’in en formda isimlerinden biri olan Hayes-Davis’e nazar değmesin demekten ve ondan yine yüzde 200 verimlilik beklemekten başka çaremiz kalmıyor. Guduric’in oynamaması ya da düşük verimle oynaması durumunda ise Calathes’in organizasyon konusunda omuzlarındaki yük iki katına çıkacaktır…
Tempo Kontrolü
Calathes demişken bu maçta en kritik faktörlerden birisi de tempo kontrolü olacak. Evet temsilcimiz son haftalarda hücum verimliliğini yukarı taşıdı ve bunu yaparken de tempoyu forse ederek, özellikle kendi sahasında hızlı hücumlarla ve geçiş hücumlarıyla üreterek etkili oldu. Ama bu maçtaki rakibimiz bu oyunu yıllardır oynayan, hücumda açık alanı verdiğinizde durdurulması çok ama çok zor bir takım. Özellikle Wilbekin’in olmadığı, Guduric’in de yüzde yüzde ile sahada olmasının zor olduğu bir maçta skor gücümüzün düşeceğini dikkate alarak tempoyu gaza gelip gereksiz yere forse etmememiz lazım. Evet savunma kaynaklı hızlı hücumlar yine çok önemli olacak ama net olmayan pozisyonlarda özellikle erken ve yanlış şut seçimleri yapmamız canımızı çok yakacaktır. Real bizim aksimize tam guard rotasyonu ile geliyor ve Calathes’in kendi enerjisini de takımın enerjisini de en verimli şekilde kullanması, olabildiğince az yıpranması gerekecek. Wilbekin’in de olmadığı bir ortamda İsmet ve Şehmus’a 1 numarada süreler gelecektir, onların da soğukkanlı ve dengeli bir biçimde takımı yönetmeleri gerekecek.
Motley ve Real Uzunları
Bu sezon sarı lacivertlilerin yakaladığı başarının başmimarlarından birisi de Motley kuşkusuz. Euroleague’deki çaylak sezonunda 13.8 sayı, 5.3 ribaund, 1.7 asist, 16.8 verimlilikpuanı ortalamaları yakalamış durumda. Şuana kadar karşılaştığı uzunlara karşı genelde üstünlük kurmayı başarmış olsa da erken faul problemine girdiği maçların da son dönemde arttığını gördük. Bu maçta da karşısında Tavares, Poirier, Cornelie’den oluşan çok sert bir uzun rotasyonu olacak.
7. haftada Kızıl Yıldız karşısında sergilediği 25 sayı, 10 ribaund, 33 verimlilik istatistiklerinin ardından Pana, Monaco ve Milano maçlarında sayı katkısı 10, 8 ve 9 olarak ciddi bir düşüşe uğradı. Tabiki bunun nedeni de sahada kaldığı dakikaların erken faul problemeleri nedeni ile azalmasıydı. Kızıl Yıldız karşısında 33 dakika sahada kalırken, sornaki maçlarda 13, 21 ve 18 dakika sahada kalabilmişti. Şimdi gerçek bir teste girecek Motley. Özellikle Tavares karşısında neler yapabileceği, hücumda çabukluk avantajını ne kadar verimli kullabileceği ve savunmada kendisini faullerden sakınarak ne kadar sağlam durabileceği temsilcimizin galibiyet reçetesinde önemli bir konumda yer alıyor.
