Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague 2. hafta programında temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk ettiği Maccabi Tel Aviv karşısında tam anlamıyla şov yaptı ve baştan sona üstün bir götürdüğü karşılaşmayı 86-71 gibi farklı bir skorla kazanmayı başardı.
Bu sonuçla Fenerbahçe Beko ikide iki ile yola devam ederken, Maccabi ise ilk yenilgisini almış oldu.
MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Temsilcimizde Marko Guduric 23 sayı, 4-8 3sayı, 6 ribaund ile yıldızlaşırken, Johnathan Motley 15 sayı, 6 ribaund, 2 asist, Nick Calathes 13 sayı, 9 ribaund, 9 asist ve Scottie Wilbekin 12 sayı, 4 ribaund, 4 asist ile galibiyeti getiren diğer isimler oldular.
İsrail ekibinde ise Wade Baldwin 14 sayı, 3 ribaund, 2 asist, Lorenzo Brown 13 sayı, 2 ribaund, 6 asist, Josh Nebo 12 sayı, 9 ribaund ve Alex Poythress 10 sayı, 3 ribaund, 2 asist ile direnen başlıca isimlerdi.
EDİTÖR YORUMU:
İki farklı oyun anlayışına sahip takım, maça birbirlerini tartarak, dengeli bir giriş yaptılar. Maccabi sürekli tempoyu forse etmeye çalırşıken, sarı lacivertliler ise daha dengeli, daha kontrollü bir oyun ortaya koydular. Ortak noktanın iki takımın da ters eşlemeleri kovalamak, buralardan ceza kesmeye çalışmaları olduğunu söyleyebiliriz. Karşılıklı olarak verimli hücum edilen ve savunmaların yumuşak kaldığı ilk çeyreği temsilcimiz 23-20 önde tamamladı. İkinci çeyrekle beraber koç Itoudis de takımı büyüttü ve Calathes, Guduric, Pierre, Booker, Jekiri beşiyle beraber oyunun her iki alanında da üstünlüğü net olarak ele geçirdi Fenerbahçe. Savunma kaynaklı sayıların yanı sıra, rakibin savunmasını da yarı sahada kolay aşan Fenerbahçe, Calathes’in organizasyonuyla bulduğu sayılarla farkı arttırdı ve soyunma odasına 46-32 önde girdi.
Üçüncü çeyreğe de agresif ve çok istekli bir giriş yapan temsilcimiz, hücumda akıcı ve keyif veren basketbolunu Calathes ile Guduric liderliğinde sürdürdü. Kenardan gelen Edwards’ın zorlama birebirleri nedeniyle ritmimizi kaybettiğimiz anlar oldu ama onun dışında iç dengesini kuran, Motley’i de çok iyi kullanarak doğru yerde topla bulunduran sarı lacivertliler istediği herşeyi rahatlıkla yaptı. Savunmada hiç varlık gösteremeyen Maccabi hücumda da özellikle Brown’un kenarda olduğu anlarda organize olmakta zorlandı ve Hilliard’ın yokluğunda dış şut katkısı da alamayınca tamamen çöktü. Bizim konsantrasyon kaybımızın da etkisiyle 20’lere çıkan fark eridi ve son çeyreğe 65-52 önde girdik. Son çeyreğin başında biraz daha konsantrasyon sorunu yaşamaya devam ettik, savunmadaki zaaflarımızı değerlendiren Maccabi biraz umutlandı ama Guduric ile Calathes’in devreye girerek kritik yerlerde gönderdiği üçlüklerle dirençlerini yeniden kırdık. Kriz anlarında Calathes gibi bir maestroya sahip olmanın oyunun kontrolünü elde tutmak adına ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha görmüş olduk ve karşılaşmayı 86-71’lık skorla kazanarak tamamladık.
Sarı lacivertliler hazırlık döneminde iyi sinyaller vermemişti ama Calathes’in takıma ısınması ve koç Itoudis’in sistemini beklenenden çok daha hızlı şekilde takıma aşılamasıyla, keyif veren, mücadeleci ve asla geri atmayan bir Fenerbahçe izlemeye başladık, devam da edeceğiz. Bu maçta oyuncuların rollerinin biraz daha netleştiğini, Calathes’in direksiyona daha güvenli oturduğunu gördük ki bu sayede Motley, Jekiri ve Booker gibi uzunlardan da daha fazla verim aldık. Ayrıca geçen sezonun aksine topu Calathes’e emanet edip sadece bitirmeye konsantre olmanın rahatlığını ve lüksünü yaşayan Guduric’in de bu rolde ne kadar önemli katkı verebildiğini tekrar gördük bu maçta. Wilbekin ile Edwards’ın da sistem içine daha fazla dahil olmasıyla daha üst seviyede bir Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünüyorum ki daha bu takıma Bjelica’nın da katılacağını unutmayalım. Özetle Fenerbahçe play-off hesaplarını yaparken “Bizi sakın unutmayın!” mesajını net olarak verdi tüm rakiplerine daha ilk 2 maçtan.
