Güncel Haberler

Koç Ataman’dan Sezon Öncesi Önemli Açıklamalar!

Turkish Airlines Euroleague‘in son şampiyonu ve taze Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonu Anadolu Efes‘in koçu Ergin Ataman yeni sezon öncesi düzenlenen medya gününde basın mensuplarına açıklamalar yaptı.

Larkin’in sakatlığı nedeniyle gündeme gelen transfer, yeni sezon hedefleri ve milli takım hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Anadolu Efes‘in tecrübeli koçunun açıklamaları şu şekilde:

Yeni bir sezona başlıyoruz. Tabii ki hedeflerimiz büyük. Rakiplerimiz her kulvarda güçlü. Bu sezon gerek Türkiye Ligi’nde gerekse EuroLeague’de çok büyük bir mücadele olacağını düşünüyorum. Biz de geçtiğimiz yıllara oranla takımda bir değişikliğe gittik. Yeni 5 tane oyuncumuz var. Onları hazırlık döneminde takıma iyi monte ettiğimizi düşünüyorum. Pazar günü Galatasaray Nef maçıyla ligi, önümüzdeki Cuma günü de Kızılyıldız maçıyla EuroLeague’i açacağız. Yoğun bir maraton bizi bekliyoruz. Hedeflerimiz aynı. Bundan sonrasına da adım adım bakacağız.

Elinden bir sakatlığı bulunan Shane Larkin’in durumuna ilişkin konuşan Ataman, bir oyuncu alabileceklerini açıkladı ve, “Larkin’in sahalara ne zaman döneceği 15 Ekim’de belli olacak. Bizim tahminimiz Kasım ayının sonuna doğru oynayabilecek duruma geleceği yönünde. Larkin’in yokluğunda bir transfer yapıp yapmayacağımız konusunu Pazartesi günü yönetim kurulu toplantısında değerlendireceğiz. Şu anda boşta kimlerin olduğuna bakıyoruz. 2-3 aylığına Larkin’in boşluğunu dolduracak bir oyuncu bulursak bunu değerlendirebiliriz ancak sonuçta yönetim kararı.” dedi.

Türk oyuncular hakkında konuşan Ataman, iyi olanın EuroLeague’de de forma giyebileceğini söylerken, “Tabii ki EuroLeague ve Türkiye Ligi’ni ayrı değerlendirmemiz gerekiyor. EuroLeague’de kim iyiyse o oynar. Herhangi bir Türk, Sırp, Fransız oyuncu farketmez. Geçtiğimiz dönemlerde bu takımda ciddi rol alan Türk oyuncular oldu. Mesela Sertaç Şanlı gibi. Özellikle ligde görev verdiğimiz oyuncularımızdan iyi performans alırsak tabii ki EuroLeague’de de değerlendiririz. Türkiye Ligi’ne geldiğimiz zaman da bu sezon Yiğitcan Saybir ayrıldı. Bizim için rotasyonda önemli bir oyuncuydu. Buna karşılık Egehan Arna’yı transfer ettik. Geçen yıla göre yerli rotasyonunda eksik ya da fazlamız olduğunu düşünmüyorum. Sadece bir değişim oldu. Türkiye Ligi’nde biz geçen sezon da yerli oyuncularımızı oldukça fazla kullandık. Özellikle de Buğrahan, Yiğitcan, Erten olsun. Yine bu sene de kullanacağız. EuroLeague’de ise hedefin şampiyonluk olduğu ortamda kim iyiyse o oynar. Onu da antrenmanlarda ve maçlarda değerlendireceğiz.” dedi.

Yaz dönemini Milli Takım’da geçiren Ergin Ataman, ekibinin ise Anadolu Efes ile yaptığı hazırlığa değinirken Fenerbahçe Beko maçındaki oyununun EuroLeague için yeterli olmayacağını söyledi ve, “Biz ekip olarak çok uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz. Anadolu Efes‘teki 6. yılımıza girdik. Yakup Sekizkök ile Beşiktaş ve Galatasaray‘da da birlikte çalışmıştık. Onun için bizim stratejimiz belli. Bu sezon takıma yeni dahil olan oyuncular oldu. Bunların bir kısmı geçen hafta geldi. Takımın hazırlık dönemini iyi geçirdiğini düşünüyorum. Fenerbahçe Beko maçında zaman zaman iyi oynadık ama EuroLeague’e tam hazır olduğumuzu söyleyemem. Maçın ikinci yarısında ciddi hatalar yaptık. Zaman içerisinde takım oturacaktır. Çok sayıda hazırlık maçı yaptık. Bunlar tabii ki üst seviyedeydi ve bu maçlar bizi daha iyi hazırlamış olabilir ama Cumhurbaşkanlığı Kupası’ndaki maçın çok ölçü olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Fenerbahçe bizden daha yeni bir takım ve açıkçası bu maçtaki performansımızın EuroLeague için yeterli olacağını düşünmüyorum. Daha iyi olmalıyız.” ifadelerini kullandı.

EuroLeague’i üst üste üç sezon kazanan ilk takım olmayı hedeflediklerini belirten Ergin Ataman, yaptıkları transferlere de değindi ve “Biz geçtiğimiz sezon olduğu gibi yine büyük hedeflerle başlıyoruz. Şunu da belirtmek gerekir ki bu sezon EuroLeague’de transfer döneminde çok büyük hareketlilik oldu. Takımların kadroları ciddi anlamda revizyona ve takviyeye gittiğini gördük. Burada tabii ki bütün takımların hedefinde olan bir takım konumundayız şu anda. Ama biz de geçtiğimiz sezonla ilgili bazı değişiklikler yaptık. Yönetim burada ciddi anlamda fedakarlıkta bulundu. Özellikle Micic ve Larkin gibi EuroLeague’in çok önemli iki oyuncusunu takımda tutmayı başardık. Keza yine Will Clyburn, Ante Zizic, Achille Polonara gibi EuroLeague’de ciddi dakikalar alan, önemli oyuncular transfer ettik. Türkiye Ligi’nden de son yıllarda çok beğendiğimiz Amath M’Baye’yi aldık. Onun için biz de takımımızı güçlendirdik ama büyük bir rekabet olacağı da ortada. Baktığınız zaman bugünden bir şey söylemek çok zor. Biz geçen yıl EuroLeague’e çok kötü başladık. Ondan sonra zor toparladık ama sonunda hedefe ulaştık. Bu sezon iyi başlamak istiyoruz, galibiyetlerle başlamak istiyoruz. Tabii ki Larkin’in olmayacak olması bir dezavantaj ama bunu mazeret olarak önümüze almayıp gerekli tedbirlileri alarak iyi başlayarak EuroLeague tarihinde yapılmayan, kimsenin başaramadığı üç yıl üst üste şampiyonluk unvanını almak istiyoruz. İki yıl üst üste alan şu anda üç takım var. Maccabi ve Olympiakos’tan sonra bunu başardık ancak üç yıl üst üste alan bir takım yok. Bunu tabii ki başarmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.

Konsantrasyon sorunu yaşamadığını da belirten tecrübeli koç, “Ben açıkçası konsantrasyon olarak şu ana kadar bir şey yaşamadım. Yaz döneminde zaten Anadolu Efes’in maçları yoktu ve biz transferleri A Milli Takım hazırlıkları başlamadan tamamladık. Sezon başı hazırlığında da teknik kadronun yıllardır beraber çalışmasından dolayı iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Orada bir sıkıntımız olmadı. Bir tek tabii EuroBasket’te Fransa’ya karşı aldığımız talihsiz mağlubiyet canımı sıktı. İlk bir hafta moral olarak çok aşağıdaydım. Fakat Fransa maçının ertesi günü hemen Anadolu Efes kampına dahil oldum ki o Fransa maçının son anlarını unutmak istedim. Nitekim de şu anda tamamen Anadolu Efes’e konsantreyim. Milli Takım maçları Kasım ayında yeniden başlayacak. Şu anda tüm oyuncular kendi takımlarında ve ben de kendi takımımdayım. Zamanı geldiğinde yeniden milli takıma konsantre olacağız tabii ki.” sözlerini söyledi.

EuroLeague’de yönetimin değişmesinin ardından FIBA’nın milli aralarla ilgili jest yapması sorulan Ataman, “FIBA’nın bir yaklaşımı olmuş. Ben de dün haber aldım. Burada EuroLeague de bir yaklaşımda bulunarak Milli Takım maçlarının olacağı hafta karşılaşmaları Perşembe-Cuma yerine Çarşamba-Perşembe’ye çekerse en azından maçlar çakışmamış olur. Bence olumlu gelişme. Yıllar sonra bir adım atılmış. Bununla ilgili daha net adımlar da atılabilir. Çok zor değil. İki taraf masaya oturduğu zaman iyi niyet çerçevesinde çözüm olacağını düşünüyorum. Milli Takımlar da çok önemli ki Dünya Kupası Elemeleri’nde son 4 maça girildi. Çok kritik bir dönemeç. O açından ben FIBA’nın yaklaşımını olumlu buluyorum. EuroLeague de burada bir yaklaşımda bulunarak maçları Çarşamba-Perşembe’ye çekerse hatta keşke Salı-Çarşamba’ya çekebilirse bence iş bir noktada çözülmüş olur. En azından bir pencere bu şekilde atlatılmış olur. Olumlu bir gelişme olarak görüyorum” dedi.

Taraftarın kendileri için bir baskı yaratmadığını söyleyen başarılı koç, sinerjinin önemine dair de konuştu ve, “O sinerji çok önemli. Geçen sezon EuroLeague’de oynanan son 8-9 maçın tamamı kapalı gişe oynandı. Ben açıkçası bu sezon ilk maçtan itibaren bunun böyle olacağını düşünüyorum. Anadolu Efes takımı sadece kendi taraftarı tarafından değil, Türkiye’de sporu seven kitleler tarafından takip edilmiş, benimsenmiş ve herkesin gurur duyduğu bir takım konumunda. Bunun dışında sadece başarı olarak değil, EuroLeague maçlarında çok ciddi bir şov, çok ciddi atmosfer yaşandı. Buraya gelen herkes keyif aldı. Tabii ki her maçı kazanmak istiyoruz, bazen kaybedeceğimiz maçlar da olacaktır ama buraya gelen taraftarın Sinan Erdem’de Fair Play ruhu içerisinde hem eğlendiğini hem de takımla sinerji yakaladığını görüyoruz. Bir baskı hissetmiyoruz aksine taraftar bize çok ciddi bir güç veriyor” ifadeleri kullandı.

Ante Zizic ve Will Clyburn gibi transferlerle hücumda çeşitliliği arttırdıklarını belirten Ataman, “Yaptığımız transferleri biraz da hücumda çeşitlilik kazanmak için yaptık. Çünkü sonuçta özellikle şunu gördük ki son dönemde bizim oynadığımız basketbolu durdurmak için artık takımlar da çok ciddi bir adam değişme savunması başladı. Onun için sırtı dönük oyunları, 5’e 5 yarı saha hücumlarını da çeşitlendirmemiz gerektiğini gördük. Fenerbahçe maçında da bunu çok iyi yaptık. Tabii ki alan paylaşımını daha iyi yapmamız lazım. Oyuncuların birbirine daha iyi alışması lazım. Ancak bunun bize güç kazandıracağını düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllarda kadromuzda çok kaliteli oyuncular vardı ki nitekim bu oyuncularla üst üste EuroLeague şampiyonu olduk ancak ben bu sene kadromuzun daha kapasiteli, daha geniş ve daha fazla hücum çeşitliliğine sahip olduğunu düşünüyorum.” açıklamasını yaptı.

Basketbol Süper Ligi’nde ilk hafta Galatasaray Nef ile karşılaşacak olan Anadolu Efes’te koç Ergin Ataman bu karşılaşma hakkında ise, “Galatasaray Nef geçtiğimiz sezon bizi çok zorladı. Gerçekten yarı final serisinde tam da EuroLeague şampiyonluğundan döndükten iki gün sonra başlayan ve 5’e uzayan final serisi bizi zorladı. Galatasaray iyi bir takımdı ancak onlar da çok ciddi anlamda kadro değişimine gittiler. Geçtiğimiz yılki yabancı oyunculardan sadece Dee Bost kaldı. O açından nasıl bir maç olacağını ben şu an kestiremiyorum. Galatasaray’ın analizine bu akşam başlayacağız. Mutlaka iyi maç olacaktır. İki takım da lige iyi başlamak isteyecektir. Zor bir maç olacağı kesin. Bu tip maçlarda favori olmaz. Biz de iyi hazırlanıp galibiyetle başlamak istiyoruz.” dedi.

Son olarak basın toplantısında Milli Takım’a dair de konuşan Ergin Ataman şu ifadeleri kullandı:

Fransa maçından sonra ben çok uzun bir süre konuşmadım ve kamuoyunda bazı oyuncularımız özelinde özellikle Cedi Osman için çok ciddi bir eleştiri ve yıpratma yaşandı. Burada ben şunu söylemek istiyorum A Milli Takım’da görev yapan tüm oyuncularımızın turnuva boyunca çok ciddi bir özveriyle müthiş bir mücadele gösterdiğini düşünüyorum. Takımımızın en önemli parçası Shane Larkin daha ilk maçta elinden ciddi bir şekilde sakatlanması, sonrasında Gürcistan’daki 4 maçı da sakat sakat oynaması ve daha sonra da İspanya maçından sonra çekilen MR sonucu Fransa karşılaşmasında oynayamamasına rağmen takımımızın Fransa gibi güçlü ve şampiyonluğun güçlü bir adayı karşısında -ki final oynadılar- göstermiş olduğu mücadele, karakter bence tüm Türk sporseverlerin gurur duyması gereken bir karakterdi. Burada bunu tüm takım olarak sağladık. Burada Cedi Osman’ın iki faulü kaçırması herkesin başına gelebilecek bir şey ki nitekim benzer şekilde İtalya’da takımın en iyi oyuncusu Fontecchio da aynı pozisyonda 2 faul kaçırarak belki de İtalya’yı madalyadan etmiş oldu. Onun dışında top kenardan çıkarılırken top kaybı yapılıyorsa bunu bir oyuncuya bağlayamazsınız, bunun sorumlusu teknik kadrodur. Demek ki iyi bir kenar oyunu planlayamamışız. O da bizim hatamız oldu. Ben, Fransa maçını teknik olarak çok iyi yönettiğimizi düşünüyorum.

Maçtan önce hiç kimse, hiçbiriniz Türk Milli Takımı’nın Fransa’yı yenebileceğini düşünmüyordu ama biz bunu başarmaya çok yakındık. Maalesef sporda bazen bireysel hatalar, takım hataları olabiliyor. Hep beraber orada bir hata yaptık ve belki de o hatalar bizi kimsenin inanmadığı madalyadan, şampiyonluktan etti. Ancak şunu tekrar söylemek istiyorum başta Cedi Osman olmak üzere bütün milli oyuncularımız son derece yürekli bir şekilde, çalışkan bir şekilde başarı için ter döktüler. Onun için burada hiçbir oyuncumuzu bu şekilde karalamaya, bu şekilde yermeye hakkımız yok. Oyuncularımıza sahip çıkmamız lazım. Turnuva boyunca da sahip çıkmamız lazım, turnuva boyunca da daha ilk maçtan itibaren oyuncular eleştirilmeye başlanıyor ki bu bir tek Türkiye’de olan bir şey. Bizim bir sinerji yaratmamız lazım. Burada gerek takım içerisinde gerekse basında bir sinerji yaratmamız gerekiyor. Negatif düşünce ile bir yere varamayız. Elimizde 24.5 yaş ortalaması olan bir Türk Milli Basketbol Takımı var ve önünde de çok önemli maçlar olacak. Gerek pencere maçları gerekse Olimpiyat Elemeleri olsun. Ancak bundan sonraki 2025 Avrupa Şampiyonası’nda ben bu takımın mutlaka madalyaya ulaşacağına inanıyorum. Onun için bu takıma destek olalım. Kimseyi burada karalamayalım. Buradan da ben bir kez daha oyuncularıma destek vermek istiyorum.

Fransa maçının ardından sosyal medyada doğan tartışmalar sorulan Ergin Ataman, “Ortalık hararetleniyor çünkü siz spor basını olarak bu takımı takip etmiyorsunuz, bu takımın yanında değilsiniz ama magazin basını en ufak yapılan bir değerlendirmeyi hemen alıp büyütüyor ve Türk halkı da magazin konuşuyor. Siz, EuroBasket boyunca basketbol konuşmadınız. Fransa maçında kaç kişi vardı? Kaç tane basın kuruluşu Berlin’de Türk Milli Takımı’nın madalya yolundaki Fransa maçında vardı? Bundan sonra zaten spor basınını değil, magazin basınını davet edeceğim. Belki o şekilde daha çok gündeme gelir. Aile içinde bir takım sorunlar olur, bunlar aile içerisinde çözülür ancak sizler Türk basını olarak hep magazinsel olarak baktığınız için bunu alıp çok büyüttünüz. Ortada çok büyütülecek bir hadise yok.” cevabını verdi.

Kaynak: Anadolu Efes & Eurohoops

Paylaşmak heyecan verir;

Yakında yorum bölümümüz aktif olacaktır.

Hakkında Fersu Yahyabeyoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 7 yaşında Çukurova alt yapısında tanıştığım basketbol, ilerleyen yaşlarda bende bir tutku haline geldi. Yerel liglerde 11 yıl boyunca lisanslı basketbol oynadıktan sonra üniversite yıllarımda da amatör olarak oyuncu gözlemciliği yapmaya başladım. Sonrasında Türkiye'nin önde gelen basketbol portallarında köşe yazarlığı yaparak yola devam ettim ve çeşitli yerli artı ulusal tv/radyo kanallarında yorumculuk yapmaya devam ediyorum.

Mutlaka bakın

Real, Kaunas Deplasmanından Deck’in Son Saniye Basketiyle Galibiyet Çıkardı

Turkish Airlines Euroleague 34. ve son hafta mücadelesinde Real Madrid, konuk olduğu Zalgiris Kaunas‘ı Deck’in …