Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague‘de üst üste 3. şampiyonluk peşinde olan Anadolu Efes, kadroyu güçlendirmek için kolları sıvamış durumda.
Sırp basınında yer alan haberlere göre Larkin ile kontrat yenileyen ve kadrosunu Clyburn ile güçlendiren Anadolu Efes‘in hedefindeki bir diğer isim de bu sezon Maccabi Tel Aviv forması giyen eski Fenerbahçeli Derrick Williams. Amerikalı forvetin kontratı sona erdi ve şuanda serbest oyuncu konumunda.
2.03 metre boyunda olan 31 yaşındaki NBA patentli tecrübeli oyuncu bu sezon Euroleague sahnesinde 35 maçın 31 tanesinde ilk beş çıkarken ortalama 25 dakika süre almış, 9.4 sayı, %37.8 3sayı, 3.1 ribaund, 9.1 verimlilik puanı istatistikleriyle katkı vermişti.
EDİTÖR YORUMU:
NBA’de 3 ve 4 numara arasına sıkışan, beklentileri karşılayamayan Williams, Avrupa’daki ilk senesinde ise Bayern forması ile Euroleague’de patlama yapmıştı. Bunun nedeni o dönem koç Radonjic’in ona hücumda tanıdığı özgürlüktü. Sonrasında ne Fenerbahçe’de ne de Valencia ve Maccabi bu özgürlük ona verilmedi, bu nedenle de performansı düştü. Aslında geçtiğimiz sezonun ilk bölümünde kendisini bulmuştu ama sezonun ilerleyen döneminde bir düşüş yaşadı.
Tecrübeli oyuncunun gelin öncelikle artılarına bakalım… Williams atletik özellikleri, patlayıcılığı ve yüksek enerjisi ile etkili olan, özetle tempoyu seven ve açık alanda koştuğunda verimliliği artan bir isim. Hücumda bir diğer önemli silahı da dış şutlar, guardlar kadar yüksek yüzdeyle üçlük kullandığını görmüştük bu sezon Maccabi forması ile. Sahanın diğer tarafında da konsantre olduğu zaman elit bir savunmacıya dönüşebiliyor, bunun elinde tüm ekipmanlar var. Güçlü fiziği ve atletizmi sayesinde alçak postta kolay yenilmediği gibi, zayıf taraftan gelerek yaptığı bloklarla ve adam değişmelerde kısaların karşısında çabuk ayakları ile kalabilmesiyle savunmanın her alanında faydalı bir isim.
Gelelim eksilerine… Öncelikle potaya yakın oynamayı sevmeyen bir 4 numara, genelde o sahadayken Maccabi’nin de 4 dışarıda oynadığını gördük. Perimetreden potaya atak ederek ribaundları kovalayan bir isim. Tabi bu da ribaundlar konusunda beklentilerin altında kalmasına neden oluyor. Evet şut mekaniği ve yüzdesi gayet iyi ama yine de şutuna fazla konsantre olması, diğer opsiyonları görmesini engelliyor ve tek taraflı düşündüğü için verimi düşebiliyor ki vasat seviyede bir pasör olduğunu da belirtmek lazım. Her ne kadar yüzü dönük potaya gidebiliyor olsa da top tekniği üst seviyede değil, adam eksiltmeden çok direkt potaya giderek atletizmi ve paatlayıcılığı ile pozisyonları bitirmeye çalışıyor. Savunma tarafında teması fazla sevmemesi ve hücumda olduğu gibi yine çemberden uzak kalmayı sevmesi, 5 numaradaki takım arkadaşının yanlız kalmasına neden oluyor. Ayrıca oyunun bu tarafındaki konsantrasyon ve sürdürülebilirlik konularına özen göstermeli mutlaka.
Koç Ataman’ın yıllardır kurduğu sistemde özellikle hücumt tarafında 4 numaranın ne kadar önemli olduğunu, bu pozisyondan gelen dış şut katkısının guardları ne kadar rahatlattığını biliyoruz. Bu sezon Moerman ile Singleton açıkçası biraz hayal kırıklığı yarattılar. Singleton en azından sezonun son kısmında kalitesini gösterdi ve zaten kontratında yeni sezon için opsiyonu var, Moerman ise serbest kalıyor. Dolayısıyla Williams için 4 numarada bir koltuk olacak. Savunma tarafında konsantrasyonunu güçlendirip, ribaundlara da daha fazla katkı verirse hücumdaki atletizmi, patlayıcılığı ve dış şut tehditi ile beraber Efes’e güç katacağı bir gerçek.
