Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Bursa’nın ev sahipliğinde düzenlenen Bitci Türkiye Kupası‘nda yarı final heyecanı iki ezeli rakibin derbi mücadelesiyle başlıyor.
Fenerbahçe Beko ile Galatasaray NEF‘in karşı karşıya geleceği bu tamam mı devam mı maçının öncesinde gelin birlikte kritik eşleşme ve galibiyetin anahtarları başlıkları altında analizimizi hazırlayalım.
Kritik Eşleşme:
Fenerbahçe Beko‘da De Colo yokken direksiyonda iki ismi gördük genellikle. Evet Guduric de organizasyona çok önemli katkılar verdi ama onun daha çok bir bitirci olduğunu biliyoruz. Fenerbahçe’nin kazandığı maçlara baktığımızda Pierria Henry‘nin direksiyonda sağlam bir şekilde oturduğunu, oyunu gereksiz yere zorlamadığını, minimum hata ve doğru kararlarla takımı organize ettiğini ve savunmaya çok iyi konsantre olduğunu gördük. İşte bu maçta da onun skor üretiminden çok organizasyon becerisine ve özellikle savunmasın çok ihtiyaç duyacaklar. Euroleague’in sezonun ilk yarısının ardından en iyi savunmacılar listesinde de kendisine yer bulan Henry’nin bu maçta işi elbette çok zor olacak. Çünkü karşısında formunun zirvesinde olan ve bir çok özelliği ile kendisine benzeyen bir isim olacak.
Galatasaray’ın lideri konumundaki Dee Bost, savunmadaki becerileri ve sert oyunu ile Henry’ye benzer özelliklere sahip olsa da hücumda daha fazla artısı olan bir silah. Sezonun ilk gününden itibaren takımına çok iyi liderlik eden ve istikrarlı bir şekilde neredeyse her maç triple double istatistiklerini zorlayan Bost, özellikle dış şutlar konusunda ritmini bulduğu zaman çok can yakan bir silah. Henry’nin sert savunması karşısında ayakta kalması çok önemli olacak ki bu maçta büyük olasılıkla iyileşen Melo da onun yanında hem organizasyona hem de skora destek olacaktır. Bost’un oyunu forse etmediği, doğru tercihler yaptığı her maçta Galatasaray çok etkili oldu bu sezon. Dolayısıyla onun da görevi Henry’ye benzer aslında. Ama bir farkla, Henry’nin aksine savunmada daha az efor sarfedip hücumda daha fazla çalışması gerekecek.
Galibiyetin Anahtarları:
Fenerbahçe adına bu sezonu özetlemek gerekirse savunma ve hücumdaki pasa ve paylaşıma dayalı basketbol diyebiliriz rahatlıkla. Bu maçta da kendi oyunlarını sergilemeleri gerekecek. Maç başına 13.9 top kaybı ile ligimizin bu alandaki en iyi ikinci takımı konumundalar ve maç başınna 21.3 asist ile de bu alanda 4. sıradalar. Henry, Guduric, Şehmus ve İsmet liderliğinde hücumdaki organizasyonu doğru yapıp pas trafiğini kurmak kritik olacak. Galatasaray gibi açık alanı seven bir takım karşısında top kaybı sayısını minimum tutmalar gerekecek. Hücumdaki pas trafiğinin bir diğer önemli tarafı da 3 sayı yüzdesi. Şuana kadar 38.7% ile 3 sayı kullanıyırlar ve bu alanda 3. sıradalar. Çeyrek finalde de çok zorlandıkları Tofaş karşısında üçlüklerin sistemlerinde ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüştük. Savunma tarafında ise topa baskı çok önemli olacak, Galatasaray gibi kısalarının üstünden yüksek skorlara ulaşabilen bir takımı yarı sahada sınırlandırmaları gerekecek ve maç başına sadece 73.9 sayı yiyen bir takım olarak bunu yapabileceklerini gösterdiler şimdiye kadar. Ayrıca 26.2 ile rakiplere maç başına en az ribaund veren takım olarak bu maçta da tempoyu kontrol etmek ve Galatasaray’ın tam sahada koşmasını engellemek adına her iki pota altında da ribaund üstünlüğünü ele geçirmeleri kritik olacak. Vesely’nin yokluğunda her zamanki gibi Floyd, Booker, Ahmet üçlüsüne çok iş düşecek bu alanda.
Gelelim Galatasaray cephesine. Sarı kırmızılılar maç başına ürettikleri 89.6 sayı ile Efes’den sonra ligin en skorer takımı konumundalar. Bu başarılı performansın temel nedenlerinden biri Bost, Melo, Purcell üçlüsünün skorer oyunları. Diğer taraftan maç başına 23.6 savunma ribaundu ile bu alanda 3. sırada olmaları, bu sayede tempoyu istedikleri gibi dikte ederek açık alanda koşarak kolay hızlı hücum sayıları bulabilmeleri. Fenerbahçe gibi rakipleri düşük ribaundlarda tutabilen, genelde iki pota altında da üstünlük kuran bir takım karşısında Ndour, Blackshear, Ege üçlüsüne çok iş düşecek ki kısaların da onlara mutlaka yardımcı olmaları gerekecek. Diğer taraftan maç başına 20.4 asist ile 5. ve 10.9 top kaybı ile 3. sıradalar, hücumda Bost liderliğinde topun değerini iyi biliyorlar ve sert, agresif Fenerbahçe savunması karşısında yeri geldiğinde yarı sahada da sabırla hücum etmeleri, pasa dayalı oyunu sürdürmeleri gerekecek. Çeyrek finalde Gaziantep karşısında iyi bir savunma performansı göstermişlerdi ve bu maçta da özellikle üçlük savunmasında dikkatli olmaları gerekecek. Şuana kadar rakipleri maç başına 34.5% yüzdede tuttular ve bu konuda en iyi 3. takım konumundalar. Bu alanda Fenerbahçe’yi ne oranda durdurabilecekleri galibiyet olasılıklarını da direkt olarak o şekilde etkileyecektir.
