Güncel Haberler

Analiz: Fenerbahçe, Milano’yu Kendi Silahıyla Vurdu!

Turkish Airlines Euroleague 25. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, konuk olduğu formda Olimpia Milano‘yu kendi silahıyla vurarak, 60-71’lik skorla devirmeyi başardı.

Bu sonuçla Fenerbahçe Beko üst üste 4. galibiyetini alırken toplamda 20 maçta 10. galibiyetine ulaştı ve 11. sırada yer almaya devam etti. Milano’nun ise 5 maçlık galibiyeti sona ererken 21. maçlarının ardından 15 galibiyette kaldılar ve 3. sırada yer almaya devam ettiler.

TÜM İSTATİSTİKLER İÇİN TIKLAYINIZ.

Sarı lacivertlilerde geçen hafta sakatlanan ve durumu maç saatinde belli olan Marko Guduric 17 sayı, 4 ribaund, 6 asist ile öne çıkarken, Devin Booker 14 sayı, 8 ribaund ve İsmet Akpınar ile Achille Polonara 8’er sayıyla galibiyeti getiren diğer isimler oldular.

Milano cephesinde ise Ben Bentil 12 sayı, 2 ribaund ve Malcolm Delaney 11 sayı, 3 ribaund, 5 asist ile yegane çift haneli skor üretebilen isimler oldular. Nicolo Melli ile Devon Hall da 9’ar sayıyla direnmeye çalışan diğer isimler oldular.

EDİTÖR YORUMU:

Maçın ilk bölümünde iki takım da beklendiği şekilde sert ve agresif savunmalarıyla ön plana çıktılar, karşılıklı olarak skor üretmekte zorlandılar. Mücadele açısından üst seviyede bir maç başlangıcı oldu. 2 dakika boyunca skor göremedik. Skor açılışını daha iyi yapan Milano 8-2 ile öne fırlasa da Şehmus ve Booker’dan gelen üçlüklerle maça geç olmadan ortak olduk. Sonrasında hücumda toparlanan temsilcimiz tempoyu kendi istediği gibi yükselterek çeyreği 12-18 önde kapattı. İkinci çeyrekle beraber Guduric liderliğinde hücumda iyi işler çıkarmaya devam eden sarı lacivertliler Polonara ve Booker’dan da üst seviyede katkı alınca işler yolunda gitti. Ayrıca koç Djordjevic’in kenardan sahaya gönderdiği İsmet de enerjisi ile oyuna hızlıca adapte oldu farkı bir ara 15 sayıya kadar çıkardık. Ancak Milano da geç olmadan müdahele etti ve Hall ile Delaney ikilisinin oyuna ağırlıklarını koymalarıyla farkı tek hanelere indirdiler, soyunma odasına 34-43 önde girdik.

İkinci yarıyla beraber hücum ribaundları canımızı çok yaktı. Özellikle Hines’dan gelen ikinci şans sayılarıyla direncimiz kırılmaya başladı. Hall da ilk yarı bıraktığı yerden hücumda etkili olunca Milano 6-0’lık seriyle maça yeniden ortak oldu. Bu noktada da Guduric hücumda geri atmayınca savunmada sorun yaşasak da Milano’nun öne geçmesine engel olduk ve 3. çeyreği 51-54 önde kapattık. Milano son çeyreğin başında Bentil kozunu sahaya sürdü ama biz de İsmet ve Pierre’in enerjisi sayesinde geri adım atmadık oyunun iki alanında da. Takımlar tıpkı ilk çeyrekte olduğu gibi savunmada vidaları sıktılar, agresif ve düşük skorlu bir çeyrek geçti. İyi bir maç sonu oynayan temsilcimiz oyunu kontrol ederken Guduric’den gelen kritik üçlükle skoru 57-65 yaptık ve fişi çektik. Kalan sürede de oyunu akıllıca tutan, Milano’ya kolay üçlükler tanımayan Fenerbahçe, maç boyunca yaptığı sert, özverili ve agresif savunmanın ödülünü aldı, Milano’yu kendi silahıyla vurarak kazanmayı başardı.

Öncelikle Vesey ve De Colo’nun olmadığı bu dönemi gerçekten çok iyi geçirdi Fenerbahçe. Koç Djordjevic’in takım üstündeki hakimiyetinin ve etkisinin artması, Henry, Pierre, Guduric gibi isimlerin takımın asıl yıldızları yokken böyle sorumluluk almaları sezonun geri kalanı için çok ama çok önemliydi. Fenerbahçe mücadele ederek, savaşarak ve savunmayı işin merkezine koyarak play-off hedefinde emin adımlarla, doğru yolda ilerliyor.

Not: Maçın kahramanı konumundaki Guduric’in maçın hemen bitiminde Milano benchine ne söylediğini bilmiyoruz ama kaybeden bir takıma karşı, üstelik deplasmanda buna ne gerek duydu anlamak güç… Hines gibi soğuk kanlılığı ile bilinen bir oyuncunun bile bu kadar sinirlendiğini düşünürsek pek de hoş şeyler söylemediğini tahmin edebiliriz… Galibiyete gölge düşürecek bu tarz hareketler yersiz, yakışmıyor yerli yabancı hiç bir oyuncuya.

Paylaşmak heyecan verir;

Yakında yorum bölümümüz aktif olacaktır.

Hakkında Fersu Yahyabeyoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 7 yaşında Çukurova alt yapısında tanıştığım basketbol, ilerleyen yaşlarda bende bir tutku haline geldi. Yerel liglerde 11 yıl boyunca lisanslı basketbol oynadıktan sonra üniversite yıllarımda da amatör olarak oyuncu gözlemciliği yapmaya başladım. Sonrasında Türkiye'nin önde gelen basketbol portallarında köşe yazarlığı yaparak yola devam ettim ve çeşitli yerli artı ulusal tv/radyo kanallarında yorumculuk yapmaya devam ediyorum.

Mutlaka bakın

Real, Kaunas Deplasmanından Deck’in Son Saniye Basketiyle Galibiyet Çıkardı

Turkish Airlines Euroleague 34. ve son hafta mücadelesinde Real Madrid, konuk olduğu Zalgiris Kaunas‘ı Deck’in …