Koç Scariolo’yu takımın başına getiren ve İtalya Lega Basket Serie A şampiyonluğunu korumak artı 7DAYS EuroCup şampiyonluğuna ulaşmak için iddialı bir kadro kuran Virtus Bolonga, guard rotasyonuna bir ekleme yaptı.
Aslında genç İtalyan yıldız Mannion’u kadroya katarak transferi noktalamışlardı. Ama oyuncunun ortaya çıkan hastalığı ve kısa sürede 10 kilo vermesi, sağlık ekibinin geri dönüşü için 2 ay gibi bir süre öngörmesiyle beraber takviye arayışına girdiler.
Sportando’da yer alan habere göre ise geçen sezon Phoenix Suns forması ile NBA sahnesinde çaylak olarak izlediğimiz çaylak olarak izlediğimiz Ty-Shon Alexander ile 2 yıllık ve gelecek yaz için NBA çıkışı da bulunan bir kontrat konusunda anlaştılar, yakın zamanda resmi açıklamanın gelmesi bekleniyor.
1.93 metre boyunda olan 23 yaşındaki Birleşik Amerikalı guard, geçen sezon 15 NBA maçında ortalamada sadece 3.1 dakika süre almıştı. G-League’de ise 15 maçta ortalama 23.6 dakika sahada kalırken 9.3 sayı, %38.8 3sayı, 2.9 ribaund, 1.9 asist istatistikleriyle katkı vermişti.
EDİTÖR YORUMU:
Alexander, her iki guard pozisyonunu da oynayabilen ve oyunun her iki alanında da takımına katkı sağlayabilen çok yönlü bir isim. Hücum tarafındaki artılarına baktığımızda etkili bir dış şutu olduğunu görüyoruz. Akıcı ve yumuşak bir mekaniği var. Özellikle ceza üçlüklerinde, yani yakala-at pozisyonlarında yüksek yüzdeyle oynayabilen bir isim. Diğer taraftan dribbling üstü orta mesafe tehditi ve potaya gidişler de portföyünde var. Elbette saf bir oyuncu kadar iyi bir top tekniği ya da pas becerileri yok ama ikili oyunlarda üçlü tehditi bulunduğunu belirtebiliriz rahatlıkla. Savunma tarafında önemli bir silahj. Topa baskı konusunda çok iyi ve çoğunlukla rakiplerini hataya zorlamayı başaran bir isim. Yanal çabukluğu da oldukça ve iyi rakiplerini bozacak uzunluğa da sahip. Hem 1 hem 2 hem de bazı kısa 3 numaraları tutabilecek özelliklere sahip. Yüksek basketbol IQ’su, pozisyon bilgisi ve uzun kolları sayesinde pas aralarına girebilen bir isim. Oldukça iyi bir takım savunmacısı.
Gelelim geliştirmesi gereken yönlere. Birebirde rakibini rahatlıkla geçebilen bir guard değil, elit bir ilk adımı yok ve üst düzey bir atlet değil. Bu nedenle dribbling üstü skor tehditi şuan için sınırlı diyebiliriz. Özellikle potaya gitmeye çalıştığı anlarda yüzdesi epey düşüyor, bitirişlerini geliştirmeli, yüzdesini arttırmalı. Zaten kolej kariyerinde de genelde topsuz oyunlarda kullanılan bir skor opsiyonuydu bu nedenle. Ancak burada perdelerden çıkarak ya da hareketli olarak aldığı pozisyonlarda 3 sayı yüzdesi düşüyor, geliştirmesi gereken alanlardan biri. Yaşı çok genç ve bir oyun kurucuya evrilebilecek artıları var. Daha sabırlı olmalı ve topa daha akıcı yön vererek takım arkadaşlarını yönlendirmeyi öğrenmeli. Henüz bir takımın kontrolünü maç boyunca emanet edebilecek bir seviyede değil. Savunmada fazla eksisi yok aslında ama zaman zaman özellikle kendi fiziğine yakın oyunculara karşı fazla agresif oynayıp basit fauller yapabildiğini görüyoruz. Ayrıca fiziğini kalınlaştırıp, güçlenmeli ki bu şekilde 1 ve 2 numara arasında sıkışmaktan kurtulabilir.
NBA’de şansını denemiş olan Alexander, fiziksel dezavantajları ve ortalama top tekniği nedeniyle iki guard pozisyonuna sıkışmış bir isimdi. Ancak Avrupa’da rahatlıkla 2 numara görev alabilecek, gerektiğinde takımın organizasyonuna da yardımcı olabilecek, yüksek potansiyelli bir isim. Mannion’ın yerine alındığı için genç bir isim tercih edildi zaten. Dolayısıyla üzerinde bir baskı olmayacak, kimse ondan takımı sırtlamasını beklemiyor. Aksine kendisini geliştirirken takıma faydalı olması, açıkları kapatması bekleniyor. Dış şut tehditi ve savunmadaki çalışkanlığı ile kenardan gelerek takıma enerji katacak değerli bir parça olacağını tahmin ediyorum.