Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague play-off serisi 4. maçında temsilcimiz Anadolu Efes, bir kez daha WiZink Center’da Real Madrid‘in konuğu olacak.
İlk 2 maçtaki dominant peformansını 3. maçta da 3 çeyrek sürdüren Anadolu Efes, maalesef son çeyrekte adeta durmuş ve yediği 19-2’lik seriyle ilk mağlubiyeti alarak rakibini umutlandırmıştı.
Gelin birlikte temsilcimizin Madrid’de nasıl kazanıp adını Final Four’a yazdırıp CSKA’nın rakibi olacağını inceleyelim, galibiyetin reçetesini hazırlayalım. Keyifli okumalar.
Llull vs Micic
Serinin ilk 2 maçında Real kısalardan skor bulma konusunda ciddi sıkıntılar çekmişti. Ama son maçlarda beraber Sergio Llull adeta yeniden hayata döndü. Eski Euroleague MVP’si bildiğiniz üzere dizinden geçirdiği ameliyat sonrası normal sezonun son maçında dönmüştü ve serinin işlk maçında ortalarda yoktu. Ama üçüncü maçta 13 tanesi son çeyrekte olmak üzere 20 sayı üretti ve yay gerisinden 4-7 isabet çıkarırken tam 7 asistle de takımını çok iyi organize etti. Ancak savunma tarafında Vasilije Micic karşısında net olarak sınıfta kaldı aynı zamanda Sırp guard neredeyse 3. maçın tamamını domine etti ve 5-9 3sayı isabetiyle 29 sayı üretip, 6 asist yapıp, 3 top çalmıştı. Seride 19.7 sayı ve %57.9 3sayı isabetiye oynayan Micic’den bu kritik maçta da aynı performansı bekliyor olacağız. Larkin pek ortalarda olmadığını düşünürsek onun yükü daha fazla sırtlaması ve hücumda bu etkili performansı sürdürmesi şart galibiyet yolunda. Tabi savunmada da farklı isimlerle, belki Beaubois ya da Larkin ile Llull’a önlem almamız şart. Ritmini bulmuş bir Llull’un ne kadar can yakabileceğini asla unutmamak lazım ki dediğim gibi zaten kendisini 3. maçta net olarak hatırlattı.
Match-Up Zone’a Dengeli Hücum
Temsilcimiz 3. maçta koç Laso’nun sahaya koyduğu match-up zone karşısında zorlandı. Aslında bir kaç hücum sonrası pası iyi çevirip boş şutları bulduk ama özellikle Moerman ve Larkin’den bir türlü gelmeyen isabetler nedeniyle onları bu savunmadan vazgeçiremedik ve bu da topu içeri indirip Sertaç’ı kullanmamızı artı Larkin’in devreye girmesini engelledi. Bu maçta mutlaka daha akıllı hücum etmeli, genelde 1-3-1 olarak yerleştikleri için diplerden ceza üçlüklerini yaratacak şekilde pas trafiğini kurup ceza atıcılarımızdan Simon, Beaubois, Anderson’dan maksimum verimi almalıyız. Ayrıca topsuz katlarda Moerman ve Singleton’ın dip çizgi üzerinden potaya ataklarını penetre eden guardlarımız Larkin ve Micic ile beslememiz gerekiyor ki bu savunmanın en zayıf tarafı dip çizgi bölgesi. Ayrıca tepedeki oyuncu alan paylaşımı yaptığı için onun üstünden oynanacak ikili oyun sonrası kapanmak zorunda kalacak orta üçlünün forvetlere de yardımı kolay olmaz, burada devrilen uzunun hızlıca topu forvetlere çıkarması sayesinde kanatlardan da ceza üçlükleri bulabilir ya da ekstra pasla topu dibe indirip daha boş bir ceza üçlüğü çıkarabiliriz.
Ribaundlar
İlk iki maçta Efes’in güvendiği kalelerden biri ribaundlardı ve bu sayede Tavares’in oynadığı ilk maçta bile üstünlüğü ele alabilmiştik. Ancak üçüncü maçla beraber geri gittiğimiz noktalardan biri de buydu. Real’de Tavares’in yine forma giymiyorl olmasından faydalanamadık ve Real’in 39-30 ile üstünlük kurmasına engel olamadık. Burada farkı yaratan isim enerjisi ve savaşçı kimliği ile Usman Garuba oldu kuşkusuz. Genç Şspanyol forvet 3 tanesi hücum toplam 9 ribaund alırken, ilk 2 maça göre daha fazla süre alan tecrübeli pivot da 4 tanesi hücum toplam 7 ribaund alarak bu alanda Real’in kurduğu üstünlüğün bir diğer mimarıydı. Ayrıca kısalardan, özellikle Abalde’den gelen 6 ribaundluk katkı da çok değerliydi, x-faktördü bu alanda. Bizde Bryant Dunston beklendiği gibi 7 ribaund ile takıma liderlik edip kısalardan da Beaubois’nın 4 ribaunla sahneye çıkması yeterli olmadı. Moerman, Singleton, Sertaç, Simon gibi isimlerden daha aktif katkı almamız şart. Ribaundları Real’e verdiğimiz anlarda gerek savunmadaki direncimiz gerekse hücumdaki ritmimiz ciddi anlamda düşüyor…
