Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague play-off serisi 3. maçında temsilcimiz Anadolu Efes, İspanya’da Real Madrid‘e konuk olacak.
İspanyol temsilcimizi Sinan Erdem’deki ilk 2 maçta yenen Anadolu Efes‘in artık sadece bir galibiyete ihtiyacı var Final Four biletini kapabilmek için. Dolayısıyla bu maç aynı zamanda koç Laso ve öğrencilieri adına tamam mı devam mı niteliği de taşıyacak. Gelin birlikte temsilcimizin bu zorlu maçta WiZink Arena’da nasıl kazancağını mercek altına alalım, galibiyetin reçetesini belirleyelim.
Üçlük Savuması
Efes ilk iki maçta etkili hücum performansının yanısıra bizlere savunma anlamında da özel performanslar izletmişlerdi. Özellikle Real gibi 3 sayı tehditi yüksek olan bir takım karşısında bu alanda çok iyi çıkarmışlardı ki koç Laso’nun öğrencileri ilk 2 maçta yay gerisinden 14-58 ile üretebilmişlerdi. Bu da onların hücum güçlerini ciddi anlamda zayıflatmıştı zaten. Bu maçta da Efes’in kısa savunması konusunda ekstra mesai harcaması gerekecek. 2. maçta skor üretmesine izin vermediğimiz veteran şutör Jaycee Carroll’ın bu maçta da devreye girmemesi, Rudy ile Llull’un da kritik üçlüklerlde kolay şut şansı bulmaması gerekecek. Carroll ve Rudy’i topsuz savunmak daha önemliyle Llull’u ise topa baskı ile durdurmak, farklı önlemler almak gerekiyor. Real’in kısaları karşısında yakaladığımız psikolojik üstlüğü koruyup onları yine sert savunmayla yıldırabilirsek seriyi daha fazla uzatmadan 3-0 ile süpürüp adımızı Final Four’a yazdıran ilk takım olabiliriz.
X-Faktör: Beaubois
Serinin ilk maçında takımın x-faktörü kimdi diye soracak olursanız benim oyum Rodrigue Beaubois‘dan yana olur. Evet Sertaç da ilk maçta çok önemli işlere imza attı ama ikinci maçta sınırlı bir performans sergiledi. Fransız guard ise iki maçta da hem hücumda Larkin ile Micic’i çok iyi destekledi, 15.0 sayı ortalaması yakaladı, hem de kısa savunmasında koç Ataman’ın en güvendiği isim olmasının hakkını verdi. Hem birebir savunmada Real’in skor opsiyonlarını durdurdu hem de takım savunmasında yaptığı rotasyonlarla uzunlara bile alçak postta yardımcı oldu. Bu maçta savunmayı sıkı tutması gereken, Real’i standartları olan 80 sayı ortalamadan uzak tutması gereken Efes’de öne çıkması beklenen isim olacak. Özellikl bu maçta reaksiyon gösterip devreye girmek isteyecek olan Carroll karşısında yine ona kritik bir görev düşecek.
Ribaundlar ve 4 Numaralar
Real, Sinan Erdem’deki ilk 2 maçta hücum ritmini hiç bulamadı. Açıkçası bunun temel nedenlerinden biri temsilcimizin ribaundlarda üstünlük kurmasıydı. Sertaç ve Dunston’ın katkısı bu alanda çok önemliydi ama asıl belirleyici olan Adrien Moerman‘ın performansıydı. İlk maçta biraz geç de olsa ikinci yarıda açılan Fransız yıldız, ikinci maçta ise hem ribaundlar hem de skor üretimi konusunda takımın önemli bir parçalarından biri oldu. Seri başında Singleton’ın daha aktif olmasını beklerken o bu görevi ele almış ve kritik üçlükler, hızlı hücum bitirişleri ve ribaundlardaki savaşçı kimliği x-faktörlerden biri olmuştu. İki genç isim Garuba ve Vukcevic karşısında tecrübesi ile bu maçta da öne çıkması gerekiyor. Koç Ataman’ın sisteminde 1 ve 4 numaraların özellikle hücumdaki önemini biliyoruz. Bu nedenle de Singleton formsuzken Moerman’ın ekstra oynaması, oyundan hiç düşmeyerek konsantrasyonunu koruması gerekiyor. Ondan alacağımız her skor katkısı bizi galibiyete ve Final Four’a ekstra bir adım daha yaklaştırmış olacak. Diğer taraftan genel anlamda ribaundlar da maçın sonucuna direkt etki edecek. Real evinde tempoyu kontrol etmek isteyecek ve bu nedenle savunma ribaundlarına geri dönecek olan Tavares ile beraber ekstra konsantre olacaktır. Bu nedenle ilk 2 maçta olduğu gibi kısalarımızın da uzunları yanlız bırakmayarak savaşması, yine Sertaç artı Dunston’dan bu alanda iyi katkı almamız gerekiyor. Ribaund üstünlüğünü onlara verirsek hücumda da istedikleri ritmi bulup canımızı sıkabilirler.
