Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague çift maç programının ilk maçında, yani 19. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, formda İspanyol ekibi TD Systems Baskonia‘yı konuk edecek.
Son 3 maçını üst üste kazanarak güzel bir çıkış yakalayan Fenerbahçe Beko, play-off yarışındaki direkt rakiplerinden biri olan ve son 4 maçından üçünü kazanmış, bu sekansta lider CSKA’nın da 12 maçlık galibiyet serisine son veren Baskonia’yı geçerek serisini 4 maça çıkarmaya çalışacak. Gelin birlikte temsilcimizin bu zorlu maçta nasıl kazanabileceğini mercek altına alalım ve galibiyetin reçetesini hazırlayalım. Keyifli okumalar.
Enerji Patlaması: Vesely vs Polonara
Ligin en mobil, en formda, en enerjik uzunlarından ikisinin kapışmasını izleyeceğiz, eski Euroleague MVP’lerinden Çek Helipkopteri Jan Vesely (11.5 sayı, 5.3 ribaund), Polonator lakaplı İtalyan uzun Achille Polonara‘ya (11.1 sayı, 6.5 ribaund) üstünlük kurmaya çalışacak. Her ne kadar Vesely’nin tam 11 santimlik bir boy avantajı olsa da Polonara’nın şimdiye kadar hiç bir uzuna karşı fiziksel anlamda geri düştüğünü görmedik. Burada konu her ne kadar boyalı alandaki kapışma gibi görünse de aslında tamamen farklı. Çünkü özellikle son maçlarda bir kez daha gördük ki Vesely bu takımın sadece pivotu değil. Aynı zamanda ruhani lideri, dinamosu, enerji kaynağı ve çoğu zamanda yüksek posttan verdiği paslarla saha yerleşimi ve organizasyon konusundaki kilit isimlerinden biri. Ayrıca ikili oyun savunmasında çabuk ayakları, zayıf taraftan gelen yardımlardaki blok tehditi ve her iki pota altındaki ribaund katkısı ile neredeyse sahadan hiç çıkmadan oynaması gereken bir isim Fenerbahçe adına. Polonara da enerji, atletizm ve çok yönlülük adına koç Ivanovic’in sisteminde çok önemli bir parça. Onun hücumda dış şut tehditi olmasıyla beraber skor katkısı daha fazla ve Vesely gibi iyi bir pasör değil ama yine de bu özelliği yabana atılmamalı ayrıca özellikle hücum ribaundları konusunda çok tehlikeli bir silah. Özetle bu iki formda ve enerjisi yüksek atletin kapışmasını, çarpışmasını izlemek gerçekten çok keyifli olacak ve bu eşleşmeden ufak bir farkla olsa bile üstünlük çıkarabilen galibiyet yolunda çok ama çok önemli bir avantaj elde etmiş olacak.
Yine Ribaundlar
Sarı lacivertlilerin sezon başından beri en çok sıkıntı yaşadığı konulardan biri, belki de birincisi kuşkusuz ribaundlar. Her iki pota altında da sorun yaşıyor temsilcimiz ortalama 31.1 ribaund ile ligde 15. sırada yer alıyor ve rakipler onlara maç başına 3.3 ribaund üstünlük kurdular şuana kadar. Diğer taraftan Baskonia ise Polonara, Fall, Peters, Jekiri, Diop gibi geniş bir uzun rotasyonuna sahip ve ribaundlar konusunda da ligin iyi ekiplerinden biri konumunda. Ortalama 34.8 ribaund alıyorlar ve bu alanda ligin en iyi 3. takımı konumundalar, rakiplerine de 3.7 ribaund ile üstünlük kuruyorlar maç başına. Özellikle kendi pota altımızda Polonara’ya çok dikkat etmemiz gerekiyor ki maç başına 2.8 hücum ribaundu alan, takımın en fazla ikinci şans tanıyan isim. Ayrıca Jekiri de oyundayken savunma ribaundlarını çok daha net çeken, bu sayede Vildoza ve Henry gibi tempolu guardları da açık alanda daha verimli kullanan, hücuma çabuk çıkan bir takım Baskonia. Bu nedenle bizim hücum ribaundlarını olabildiğince zorlamamız, onların bu net hızlı hücum şanslarını azaltmamız anlamına da gelecek.
Topa Baskı ve Savunma Direnci
Galibiyet reçetesine eklememiz gereken bir diğer önemli konu ise guardlarımızın top yapacakları baskı olacak. Bu konuda maalesef Lorenzo Brown dışında pek iyi durumda değiliz bu nedenle de De Colo, Guduric, Melih ve oynarlarsa Muhammed ile Perez’in ekstra çalışması gerekecek oyunun bu alanında. Çünkü Baskonia maç başına 14.6 top kaybı yapan, bu alandaki 4. kötü takım konumunda. Özellikle evden uzakta oynadıkları maçlarda topun değeri ve organize hücum etme konusunda daha fazla zorlandıklarını biliyoruz, işte bu zaafın üstüne gidebilmek için önce savunmada sert ve istikrarlı olmalı, sonra da onları hataya zorladığımız anlarda bu fırsatları hızlı hücum ya da en azından geçiş hücumları ile cezalandırıp sayıya dönüştürmemiz gerekiyor. Henry ve Vildoza’nın baskısız, rahat hücum sahasına geçtiği her pozisyonda pas trafiğini çabuk kurup bir kaç pasla sayıları gidebilmelerinin yanı sıra, bu iki guardın birebirde net bitirici özellikleri olduğunu, el yakan topları yüksek yüzdeyle ve soğuk kanlılıkla kullanabildiklerini unutmamak gerekli. Tüm guardlarımızın ekstra çalışması, savunmada ciddi mesai harcaması gereken bir maç olacak.
