Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Dünya Kupası‘nda yarı final eşleşmeleri belli oldu ve Cuma günü müthiş bir heyecan başlayacak şampiyonluk yolunda. Hazır önümüzde zaman varken gelin biraz bu eşleşmeleri mercek altına alalım.
İspanya – Avusturalya
Yarı finalin adına yakışır denk güçlerin mücadelesini izleyeceğiz. Ancak iki takımın da elbette birbirlerine göre artıları eksikleri var. İspanya Ribas ile Rubio ve belki de zaman zaman sürpriz bir Rabaseda hamlesi ile Mills üstünde net bir baskı uygulamaya çalışacaktır. Ancak Llull ve Rudy iyi savunmacılar değil ve bu durum Mills ya da diğer guardlar ya da kısa forvetlerle eşleştiklerinde Avusturalya’nın bu isimlerden hücumu forse etmesi gerektiği anlamına geliyor. Mills üstündeki baskı arttığında Dellavedova, Ingles, Goulding gibi isimlerden katkı almaları şart oyunun içinde kalabilmek için. Diğer taraftan İspanya’nın kısalar konusunda Mills’in adamında işi forse etmesi şart çünkü Ingles ile Dellavedova iyi savunmacılar. Uzun rotasyonunda ise çetin bir mücadele izleyeceğiz. Gasol, Hernangomez, Oriola karşısında Baynes, Bogut, Landale kapışması olacak. Burada oyuncuların günlük performansı belirleyici olacak çünkü birbirlerine yakın oyuncular sahnede olacak. Diğer taraftan maçın kaderini belirleyecek ve x-faktör olması beklenen isimler ise Ingles ve Claver olacak. İki oyuncu da savunmada getirdikleri ve enerjileri ile çok önemliler, tabi Ingles’ın hücumda da organizasyon yetenekleri ve İspanya’nın Claver başta olmak üzere bunu kimle ne kadar engelleyeceği kritik olacak. Rubio – Mills ve Gasol – Baynes eşleşmeleri ise galibi belirleyecek temel eşleşmeler.
Arjantin – Fransa
Arjantin turnuvanın tatlı sürprizlerinden birisi. Elbette çeyrek finale gelmeleri sürpriz değildi Campazzo ve Scola liderliğinde ama çeyrek finalde Sırbistan’ı yenmeleri kesinlikle sürprizdi. Bunu başarırken tüm oyuncularından %150 verim aldıkları gibi çok özel bir şut yüzdesi ile oynadılar takım olarak. Campazzo ile Scola’nın performansları aslında beklendiği gibiydi ama Deck, Garino, Brussino, Laprovittola gibi isimlerden oyunun iki alanında da aldıkları katkı çok değerliydi. Tabi Sırbistan’ın mental olarak kötü durumda olması ve uzunlarını verimli kullanamamasının etkisi de bunda büyüktü. Şimdi karşılarında ABD’yi elemiş ve bir diğer sürprize imza atmış olan özek bir takım, Fransa var. Fournier ve De Colo liderliğinde hücumda çok üretken olan Fransızlar Gobret’i de pota altında olabilecek en iyi şekilde kullandılar. Tecrübeli uzun NBA’de neden yılın en iyi savunmacısı seçildiğini tekrar tekrar gösterdi ABD karşısında. Arjantin karşısında da en önemli kozları olacak Gobert, çünkü Scola ve Delia gibi isimlerin onun arkasında durma ihtimalleri yok. Ama aynı Arjantin müthiş Sırbistan uzunlarının da etkinliğini durdurmuştu. Bu maçta tek farklı olan nokta Fransa çok daha hazır, diri ve mental olarak üst düzeyde bir takım. Ayrıca Fournier ile De Colo’nun hücumdaki etkinliği kadar Ntilikina, Albicy, Batum, Labeyrie, Mbaye gibi hem atlet hem de savunmada sert isimlere sahipler. Dolayısıyla Fransa’nın atletizm ve fiziksel oyun konusunda Arjantin’i epey zorlayacağını, pota altında Gobert’in ABD’ya karşı olduğu gibi net bir üstünlük kurmasını ve Albicy artı Ntilikina gibi isimlerle Walker karşısında olduüu gibi Campazzo’ya da zor anlar yaratmalarını bekliyorum. Özetle Fransa bir çok noktada Arjantin’e karşı üstün ve Sırbistan gibi mental olarak da düşük değiller, Arjantin’in enerjisine de aynı şekilde karşılık vereceklerini düşünüyorum.
