Basket Servisi Türkiye'nin en güçlü Basketbol Haber Sitesi
Turkish Airlines Euroleague‘de 2018 yılı ile birlikte 15.hafta yani ilk yarı da tamamlanmış oldu. Temsilcilerimizden Fenerbahçe Beko‘nun fırtına gibi estiği, Anadolu Efes‘in eski günlerine dönüş sinyalleri verdiği ve maalesef Darüşşafaka Tekfen‘in hayal kırıklığı yarattığı maçları geride bıraktık. Gelin birlikte Avrupa’nın zirvesindeki ligin ilk yarıdaki performanslara göre ödüllerini dağıtalım.
EN İYİ TAKIM – FENERBAHÇE BEKO
Koç Obradovic’in öğrencileri özellikle Kasım ve Aralık ayında adeta esir aldılar Turkish Airlines Euroleague’i. Tam 11 maçtır mağlubiyet yüzü görmeyen temsilcimiz, bu süreçte özellikle son maçlarda şampiyonluk yolundaki en büyük rakiplerinden ikisini de İstanbul’da yenerek gereken mesajı da vermişti. CSKA’yı 15 sayı farktan 19-0’lık seri ile dönerek yenerken Real Madrid’i de son ana kadar nefeslerin tutulduğu maçta İtalyan Ressam’ın müthiş bitirişi ile devirmeyi başardılar. Bogdanovic gitti, Bjelica gitti, Udoh gitti, Wanamaker gitti ama farketmez biz Fenerbahçe’yiz, biz koç Obradovic’in öğrencileriyiz dedi sarı lacivertlilerin kadrosundaki oyuncular ve yanlızca İstanbul’da değil deplasmanda da üst üste maçlar kazanarak bu sezon da şampiyonluğun en büyük adayı olduklarını kanıtladılar.
EN DEĞERLİ OYUNCU – JAN VESELY (FENERBAHÇE BEKO)
Az önce belirttiğim gibi her sezon Fenerbahçe’den önemli yıldızlar ayrıldı ve biz her sezon onların yerlerini doldurmanın zor olduğunu ama koç Obradovic faktörünün çok kritik olduğunu dile getirdik. Çünkü o sistemde her sezon çıkıp biri sorumluluğu alıp takımını sırtladı. İşte bu sezon sıra Çekya Helikopteri, Jan Vesely’e geldi. Bayrağı devralan atletik uzun bu sezon her alanda kendisini geliştirdi. Faul atışları, orta mesafe şutlar ve asistler de artık önemli silahları arasında yer alıyor. Oyunun her iki alanında da takımın ruhani lideri olan yıldız uzun, bu sezon duygularına da daha iyi hakim oluyor, daha olgun bir basketbol oynuyor. Aynı zamanda Aralık ayının da en değerli oyuncusu seçilen Vesely, Fenerbahçe Beko’nun ilk yarıyı 14 galibiyet ve sadece 1 mağlubiyetler lider bitirmesinin en önemli faktörlerinden biriydi, ortalama 21.8 verimlilik puanı ile mücadele etmişti. Forma giydiği 14 maçta ortalama 27:49 dakika parkede kalan Vesely, %67.3 2sayı ve %84.5 serbest atış isabet oranı ile 14.9 sayı üretirken, 5.7 ribaund, 2.8 asist, 1.3 topçalma gibi değerli istatistikleri de yanına eklemişti.
*** İlk yarıda Jan Vesely’den daha iyi verimlilik puanına sahip bir tek isim vardı o da Khimki’nin Rus yıldızı Alexey Shved’di. Ancak onun sadece 8 maçta forma giymiş olması yani neredeyse ilk devrenin yarısını kaçırmış olması ve tabi Fenerbahçe Beko’nun takım olarak yakaladığı başarılı performansı da göz önünde bulundurduğumuzda verimlilik puanı açısından 2.sıradaki Çekyalı yıldızın bu ödüle daha çok layik olduğunu düşündüm.
EN İYİ BEŞ
MVP – Jan Vesely (C / Fenerbahçe Beko): 14.9 sayı, 5.7 ribaund, 2.8 asist, 21.8 verimlilik
Çekya Helikopteri ilk yarının tartışmasız en değerli oyuncusu. Sadece fiziksel özellikleri ve istatistikleri değil, aynı zamanda ruhani olarak da takımın lideri olması ve müthiş enerjisi ile maçın her anında ortaya koyduğu mücadele ile alkışları fazlasıyla hak eden bir oyuncu. Umarız onu daha uzun yıllar ülkemizde ve Euroleague’de izleme fırsatı bulabiliriz.
Alexey Shved (G / Khimki): 25.3 sayı, 3.0 ribaund, 7.4 asist, 25.9 verimlilik
Rus oyuncu geçen sezon olduğu gibi bu sezon da tek başına Khimki’yi sırtlamaya devam ediyor. Bu sezon farklı olarak sadece yüksek yüzdeli üçlükleri ve skor üretimi konusunda değil asistler konusunda da Euroleague’in en önemli performanslarından birini sergiledi şuana kadar. Her ne kadar bireysel performansını takımının sıralamadaki yerine tam olarak yansıtamamış olsa da onu izlemek gerçekten büyük keyif. Ancak parmağındaki kırık nedeniyle maalesef Rus keskin nişancıyı son 6 maçta izleyemedik.
Will Clyburn (F / CSKA Moskova): 14.8 sayı, 7.3 ribaund, 1.4 asist, 20.4 verimlilik
Koç Blatt’ın İsrail Winner Ligi’nden kapıp Darüşşafaka’ya getirdiği Clyburn, ülkemizde yakaladığı çıkışı geçtiğimiz sezon transfer olduğu CSKA’da da sürdürdü. Alışma sezonunda daha çok görev adamı rolünde olan Birleşik Amerikalı forvet, bu sezon ise takımda Rodriguez, De Colo ve Higgins gibi önemli skor opsiyonları olmasına rağmen koç Itoudis’in hücumda en önemli skor opsiyonlarından biri olurken, 3 numarada oynadığında ribaundları domine ederken, 4 numarada oynadığında ise sürekli potaya giderek yarattığı ters eşleşmelerle takımının yıldızı oldu.
Mike James (G / Olimpia Milano): 19.4 sayı, 3.4 ribaund, 7.4 asist, 18.6 verimlilik
Birleşik Amerikalı skorer Panathinaikos’daki müthiş sezonun ardından NBA’in yolunu tutmuş ancak orada istediği fırsatları bulamamıştı. Tekrar Euroleague’in yolunu tutan James bu kez Milano’nun başarısı için ter döküyor. Ancak NBA’de kazandığı tecrübenin de getirileri ile bu sezon çok daha verimli çok daha yüksek performanslı bir James izliyoruz şuana kadar. Nedovic’in sakat olduğu dönemde de takımını neredeyse tek başına sırtladı ve son yılların en iyi basketbolunu oynayan, en başarılı Milano’sunu izliyoruz onun sayesinde.
Tornike Shengelia (F / Baskonia): 12.7 sayı, 4.5 ribaund, 2.0 asist, 15.4 verimlilik
Gürcü uzun son yıllarda Euroleague’in en istikrarlı, en verimli oyuncularının başında geliyor. 4 numara pozisyonunda tartışmasız ilk akla gelen isim olan Shengelia, bu sezon da takımda yapılan koç değişikliklerine rağmen her gelen koçun planlarındaki ilk isim oldu. Onun çok yönlü oyunu, enerjisi, hırsı ve lider özellikleri Baskonia’nın tekrar Final Four seviyesinde bir takım olarak anılmasının en önemli sebebi. Savunma ribaundunu alıp, topla tam sahayı geçip bulduğu basketler, 3 sayı tehditi ve fiziksel oyundan kaçmaması ile onu parkede izlemek büyük, tam anlamıyla “her takıma lazım” bir oyuncu Shengelia.
EN İYİ ÇAYLAK – DERRICK WILLIAMS (BAYERN MUNICH)
2.03 metre boyunda olan 1991 doğumlu Birleşik Amerikalı forvet, atletik özellikler ve dış şut tehditi ile hem 3 hem de 4 numarada iyi işler çıkarsa da son yıllarda düşen form grafiği ile kontrat bulmakta zorlanmıştı. Kariyerinde yeni bir sayfa açmak isteyen Williams, Avrupa’nın yolunu tuttu ve Alman devi Bayern Munich ile anlaştı. Hırslı karakteri, lider özellikleri ve atletizmi ile Euroleague seviyesinde hemen fark yarattı, hiç uyum sorunu yaşamadı. Özellikle son haftalarda takımın yıldız uzunu Devin Booker’ın sakatlanması ile birlikte taşın altına elini sokan ve sorumluluğu tam anlamıyla alan Williams sezonun ilk yarısını 14.1 sayı, %39.6 3sayı, 3.9 ribaund, 14.6 verimlilik puanı istatistikleri ile tamamlayarak alkışları toplamıştı.
EN İYİ SAVUNMACI – WALTER TAVARES (REAL MADRID)
Real Madrid’in Yeşil Burun Adaları doğumlu dev uzunu Walter Tavares, 2.21’lik boyu ile her iki pota altında rakipler için kabus niteliğinde performanslar sergiliyor bu sezon. Sadece boyu değil, kollarının da çok uzun olması ve ellerinin de “kürek” gibi olması onu kusursuz bir blokçu yapıyor. Zamanlaması ve atletizmi de fiziğine göre hayli iyi olan Tavares, koç Laso’nun tempoya dayalı basketbolunda çok kritik olan çember savunucusu görevini hakkıyla yerine getirdi şuana kadar. Parkede sınırlı sürelerde, 19:26 dakika kalmasına rağmen, 4.1 savunma ribaundu ve 1.9 blok gibi değerli istatistiklerle tam bir hücum takımı olan Real’de tüm pis işleri yapan, takımın savunma odaklı hızlı hücumlarını başlatan isim oldu.
YÜKSELEN YILDIZ – GOGA BITADZE (BUDUCNOST)
Geçtiğimiz 5 sezonda bu ödülü ikişer kez Bogdan Bogdanovic ve Luka Doncic’in kazandığını düşündüğümüzde bu sezonki genç oyuncu havuzu hayli sınırlıydı Euroleague’de. Açıkçası Gürcü yıldız adayı Bitadze, ilk yarının son haftasında Buducnost’a transfer olmadan önce bu ödülün sahibini bulmakta epey zorlanıyordum, imdadıma yetişti 🙂 1999 doğumlu olan 2.12 boyundaki genç uzun, sezonun ilk bölümünü Adriyatik Lig’de Mega Bemax takımında geçirmişti. Önümüzdeki sezon NBA draftına girecek olan Bitadze, kendini en üst seviyede test edebilmek ve draftta kendine daha üst sıralarda yer alabilmek adına Euroleague sahnesindeki ilk maçına Buducnost forması ile devrenin son haftasında çıktı. Deplasmanda Bayern Munich’e karşı 23:14 dakika parkede kalırken 17 sayı, 7 ribaund, 4 blok, 22 verimlilik puanı gibi nefis istatistiklere imza attı ve sezonun kalan kısmında da bu ödülün en büyük adayı olacağını gösterdi.
EN İYİ KOÇ – ZELJKO OBRADOVIC (FENERBAHÇE BEKO)
Artık onu anlatmak için kelimeler, cümleler yetmiyor diyebiliriz. Fenerbahçe’ye ilk transfer olduğu dönemde benim de çok eleştirdiğim Sırp koç Obradovic, Panathinaikos’daki başarılarının üstüne misli misli koymaya devam etti ve gerek Fenerbahçe’ye gerekse Türk basketboluna kulüpler seviyesinde sınıf atlattı tam anlamıyla. Yıldızları parlattı, yıldızları NBA’e gönderdi ama Final Four ve şampiyonluk hedefi hiç değişmedi. Bu sezon da yeni isimler vardı kadroda, hatta güç kaybetti mi Fenerbahçe soruları dolanıyordu ama Obradovic yine gerekeni yaptı ve kurduğu müthiş sistem tıkır tıkır işlemeye devam etti. Duayen koçun liderliğinde sarı lacivertliler Euroleague’deki ilk 15 maçı sadece 1 mağlubiyetle net bir şekilde lider tamamladı ve yine şampiyonluğun en büyük adayı olduklarını bir kez haykırdı koç Obradovic.
