Güncel Haberler

KÖŞE YAZISI / Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde Neler Oluyor?

Milli takım arasından da faydalanarak şöyle bir geri çekilip Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi‘nde neler oluyor gelin birlikte mercek altına alalım.

Önce kötü haber, Finansal Kriz kulüplerimizi vurmaya devam ediyor.

Aslında daha yaz döneminde, yani sezon öncesi bu krizin ciddi boyutlara çıkabileceğinin sinyallerini almıştık. Önce FIBA Şampiyonlar Ligi’nde de ülkemizi temsil edecek olan Eskişehir Basket lig başlamadan yer almayacağını açıkladı sonra da lige katılacağını bildirmesine rağmen maçların başlamasına kısa bir süre kala Trabzonspor ligden çekildiğini açıkladı. Tabi bu kararın liglerin başlamasına bu kadar yakın verilmesinin ardından yeni bir takım eklenemedi ve BSL 15 takımla oynanmaya başlandı. 

Ancak sezon başında yaşanan bu problemler maalesef sadece başlangıçtı. 8 haftayı yani sezonun ilk yarısını geride bıraktığımız bu günlerde artık kapılar ardında daha fazla kalamayan ve çözülemediği için dışarı taşan ilk takım ADATIP Sakarya BŞB oldu. Geçtiğimiz sezon play-off başarısı yakalayan ve bu sezon ülkemizi Avrupa’da da temsil eden Sakarya maalesef sponsorunun da olmasına rağmen bütçesini iyi kontrol edemedi. Başta Toney Douglas’a ödenen yüksek maaş olmak üzere kurulan takım onları finansal olarak zorladı. Son dönemde Landry Nnoko başta olmak üzere bütün oyuncular maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle antrenmanlara çıkmamaya başladılar. Bu gelişmeler üzere koç Selçuk Ernak büyük bir fedekarlık yaparak kulüple karşılıklı anlaştı ve alacaklarından vazgeçerek kulüpten ayrıldığını açıkladı. Kulübü lige çıkaran ve play-off yarışına sokan koç Ernak’ın bu şartlarla takımdan ayrılması elbette basketbolumuz adına ve yerli koçlarımız adına çok üzücüydü. Bu arada yakın zamanda Nnoko ve Douglas’ın da takımdan ayrılması bekleniyor.

Diğer taraftan Beşiktaş Sompo Japan cephesinde de finansal sıkıntılar devam ediyor. Oyuncular birden fazla kez maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle antrenmanlara hatta maçlara çıkmama konusunda kararlar almış, son anda yönetimin müdaheleleri ile vazgeçmişlerdi. Ancak halen maaşlarını geriden aldıkları için mutlu değiller ki en önemlisi bu durumda koç Ivanovic de etkileniyor ve hem kendi maaşını almada yaşadığı problemler hem de oyuncularının bu tür saha dışı etkenlerden dolayı negatif etkilenmeleri tecrübeli koçu ciddi şekilde kızdırmış durumda. Gelen haberlere göre koç yönetime çoktan takımdan ayrılmak istediğini dile getirmiş ama şimdilik yönetim tarafından ikna edilmiş.

İyi haberler-1, yeni yabancı kuralının etkisi ve koçların cesaretli hamleleri ile yerli oyuncularımızın süreleri artıyor.

Geçtiğimiz sezon maç kadrosunda 6 yabancı oyuncunun bulunmsına izin veren kural bu sezon için değiştirildi ve artık maç kadrosunda 5 yabancı bulundurabiliyor takımlarımız. Bu kuralın hemen bir sene de milli takımımıza fayda sağlamasını beklemek hayalcilik olur ama kısa vadede de bazı oyuncularımızın sürelerinin artmasına ve dolayısıyla da gelişimlerine faydalı olduğunu görmekteyiz. 8 hafta geride kalırken en fazla süre alan 5 yerli oyuncu şöyle sıralandı:

1- Berk Uğurlu (Pınar Karşıyaka): 27.5 dakika, 9.5 sayı, 2.9 ribaund, 3.5 asist
2- Göksenin Köksal (Galatasaray): 26.7 dakika, 9.9 sayı, 4.9 ribaund, 2.7 asist, 2.0 topçalma
3- Can Uğur Öğüt (Gaziantep): 26.4 dakika, 8.7 sayı, 2.4 ribaund, 3.9 asist
4- Semih Erden (İstanbul BBSK): 25.7 dakika, 11.1 sayı, 6.0 ribaund
5- Cevher Özer (Afyon Belediyespor): 23.8 dakika, 12.0 sayı, 2.7 ribaund, 1.2 asist

İyi haberler-2, ligin yeni takımları Türk Telekom ve Bahçeşehir Koleji renk katıyorlar.

Türk Telekom TBL şampiyonu olarak geldiği BSL’de arkasındaki güçlü kurumun, yani adıyla aynı Türk Telekom’un artılarını çok iyi kullandı hazırlık döneminde takım kurulurken. Evet koç Burak Gören sezon başında benim de kafamda soru işaretleri bırakmıştı, kurulan kaliteli kadroyu EuroCup seviyesinde iyi yerlere getirebilecek mi, tecrübesi yeterli olabilecek mi diye ama şimdiye kadar görevini hakkıyla yerine getirdi koç Gören. Hem BSL’de play-off yarışında hem de Eurocup’da TOP 16 yolunda Landesberg ve Stimac liderliğinde emin adımlarla ilerliyorlar.

Bahçeşehir Koleji, Eskişehir Basket’in sürpriz bir kararla ligden çekilmesinin ardından çok kısa sürede çok kaliteli bir takım kurmayı başardı. Maddi anlamda ne kadar güçlü olduklarını da Quino Colom gibi Euroleague seviyesindeki bir oyun kurucuyu direksiyona getirmeleri ile de görmüş olduk. İspanyol oyuncu da şimdiye kadar sergilediği performansla aldığı maaşın her kısmını fazlasıyla haketti. Onun liderliğinde BSL’de play-off’un önemli adaylarından biri konumundalar. Bir kolej takımı olmasının etkisiyle arkasına gençlik ateşini de alan Bahçeşehir, güçlü-stabil finansal yapısı ve koç Dedas yönetiminde oynadığı keyif veren basketbol ile önümüzdeki sezon ülkemizi Avrupa kupalarında temsil etmesini yürekten istediğim takımlardan biri.

MVP yarışında uzunlar ön planda.

BSL’nin ilk yarısını geride bıraktık ve takımlarımızın performansları kadar oyuncuların da bireysel performansları arasında dikkat çeken istatistikler oluşmaya başladı. Bunlar arasındaki en önemli yarış ise kuşkusuz MVP ödülü. Verimli puanı açısından ilk 5 sıraya baktığımızda ise ligimizdeki uzun oyuncuların ne kadar dominant ve kaliteli olduklarını bir kez daha görüyoruz. 

1 – Michael Eric (Darüşşafaka Tekfen – 28.2 verimlilik)

Zirvede yer alan isim Darüşşafaka Tekfen’in Nijeryalı uzunu Eric. Tecrübeli pivot savunma ve ribaundlar konusunda olduğu kadar hücumda da ikili oyunları yüzdeli bitirmesi sayesinde koç Çakı’nın en güvendiği isimlerden biri. Her ne kadar Daçka ligde istediği noktalarda olmasa da Eric sergilediği bireysel performansla bir kez daha şampiyonluğa oynayan bir takımın uzunu olabileceğini kanıtladı.

2 – Assem Marei (Pınar Karşıyaka – 27.6 verimlilik)

Koç Çıvgın yönetiminde yeniden yapılanan İzmir temsilcisinde sezonun en ses getiren transferlerinden biriydi Mısırlı uzun. Geçtiğimiz sezon hem BBL’de hem de Şampiyonlar Ligi’nde Bayreuth forması ile sergilediği dominant performansı aynı şekilde Karşıyaka forması ile de devam ettiriyor şuana kadar. Evet atletik bir uzun değil evet çabuk ayakları yok evet boyu da çok uzun değil ama ayakları yere sağlam basan, güçlü fiziği ile fiziksel temastan hiç kaçmayan, pozisyon bilgisi ve IQ’su yüksek, en önemlisi de savaşçı karaktere sahip bir uzun Marei.

3 – Joffrey Lauvergne (Fenerbahçe – 25.8 verimlilik)

Udoh’tan sonra geçtiğimiz sezon yapılan Thompson hamlesi tam anlamıyla hayal kırıklığı olmuştu. Bunun üzerine yeni sezon için Fenerbahçe bu sefer hiç maceraya girmedi ve Avrupa basketbolunu yakından tanıyan, kendini kanıtlamış bir isim, Lauvergne ile anlaştılar. Fransız uzun her ne kadar halen tam olarak koç Obradovic’e ve sisteme uyum sağlayamamış olsa da ribaundlar, savunma ve pota altındaki yüzdeli bitirişleriyle hatta dış şut tehditiyle gerek Vesely ile beraber gerek o yokken sarı lacivertlilerin en önemli silahlarından bir konumuna geldi.

4 – Devin Williams (Arel Üniversitesi Büyükçekmece – 24.9 verimlilik)

Williams tartışmasız ligimizin en büyük sürprizlerinden biri oldu şuana kadar. Büyükçekmece’nin düşme potasından uzakta kalabilmesini neredeyse tek başına sağladı ilk 8 maçın ardından. Kariyerinde sadece Avusturalya ve Porto Riko tecrübesi olan genç uzun gerek ribaundlardaki etkinliği gerekse ikili oyunlar sonrası yüksek yüzdeli bitirişleri ile şimdiden Eurocup ve Euroleague takımlarının dahi dikkatini çekmeyi başardı Williams.

5 – Jan Vesely (Fernabahçe – 24.6 verimlilik)

Çekya Helikopteri neden koç Obradovic’in prensi olduğunu bu sezon da göstermeye devam ediyor. Sadece ligimizin değil Euroleague’in de en elit uzunlarından biri olan Vesely, enerjisi, savaşçı kimliği ve giderek geliştirdiği orta mesafe şutları artı faul atışları ile bu sezon özellikle hücumda bir seviye daha atladı. Yanında Lauvergne ya da Melli’nin oynaması ile çok daha rahat alan buluyor pota altında. Sloukas ile olan uyumunu da üstüne eklediğimizde onu bol bol hava harekatlarında görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz.

Paylaşmak heyecan verir;

Yakında yorum bölümümüz aktif olacaktır.

Hakkında Fersu Yahyabeyoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 7 yaşında Çukurova alt yapısında tanıştığım basketbol, ilerleyen yaşlarda bende bir tutku haline geldi. Yerel liglerde 11 yıl boyunca lisanslı basketbol oynadıktan sonra üniversite yıllarımda da amatör olarak oyuncu gözlemciliği yapmaya başladım. Sonrasında Türkiye'nin önde gelen basketbol portallarında köşe yazarlığı yaparak yola devam ettim ve çeşitli yerli artı ulusal tv/radyo kanallarında yorumculuk yapmaya devam ediyorum.

Mutlaka bakın

Merkezefendi, Telekom’u Farklı Geçerek Rahat Bir Nefes Aldı

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 24. hafta mücadelesinde Yukatel Merkezefendi Belediyesi konuk ettiği güçlü rakibi …